Background Image
Previous Page  209 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 209 / 465 Next Page
Page Background

Mükellef Hakkı Olarak Mücbir Sebepler ve Sonuçları

208

veya su baskınını önleme veya bunu ortadan kaldırma ya da vergisel

anlamda olumsuz sonuçların doğmasını engelleyebilme yeti, irade ve

güce sahipken, bunu kullanmamış ise bu durumda mücbir sebepten

yararlanım hakkı olamaz

23

24

. Ancak, tam olarak bunun tersi bir durum

varsa; yani, kişi bütün iradesini, yetisini ve gücünü kullansaydı da bu

yıkımı engelleyebilecek durumda olamasaydı, bu durumda mücbir se-

beplerden yararlanım hakkı vardır.

Afet kavramına nelerin girdiği tartışmalıdır.

“Afet”

in Türkçe kar-

şılığı yıkımdır. İnsan etkisiyle (yangın, su basması vb) veya doğadan

kaynaklanan nedenlerle (deprem, su basması, sel baskını, çığ, don,

haşerat saldırısı, salgın hastalık vb) yaşanan yıkımlar, eğer insanın

kendi iaredesi ve gücüyle engelleyemeyeceği boyutlarda ise VUK’un

13’üncü maddesinde hükmünü bulan mücbir sebepler kapsamına gi-

rer. Afet kavramına

“şu konu girer, bu konu girmez”

tarzı yaklaşımların

incelemeye ibraz edilemediği belgelenmeksizin yasal defterlerin yandığı yolundaki iddia ve

zayi belgesi; mücbir sebep nedeniyle deftere kayıt koşulunun yerine getirilmiş sayılmasına

yeterli olmadığından ve olayda 3065 sayılı Yasanın 34 üncü maddesinde öngörülen her

iki koşulun da aranması gerektiğinden, tarhiyatın kaldırılması yolundaki kararda hukuka

uygunluk görülmemiştir.”

23

Danıştay Vergi Dava Daireleri, 23.03.2001 tarih ve 2000/364 E. ve 2001/121 K.

Sayılı Kararı:

“Yargı kararıyla yandığı belgelenmiş olan defter ve belgelerin incelemeye

ibraz edilememesi yükümlüyü, katma değer vergisi indirimine ilişkin koşullardan ikinci-

si olan “indirim konusu yapılan vergilerin alış belgelerinde ayrıca gösterilmiş olması”nı

kanıtlama sorumluluğundan kurtarmaz. Ticari icaplara göre kendisine mal ve hizmet su-

nan kişi ve kuruluşları bilmek durumundaki bir alıcının, gerekli girişimlerde bulunarak

emtia alımına ilişkin belgelerin varlığını ispat olanağına sahip olduğunun kabulü gerek-

mektedir.”

24

Danıştay 7. Dairesi, 31.03.1994 tarih ve 1993/3868 E. ve 1994/1537 K. Sayılı Kararı:

“Olayda, yükümlünün, iş yerinde meydana gelen su baskınında defter ve belgelerinin

kullanılmaz hale geldiği tevsik zımnında inceleme elemanına ibraz ettiği İstanbul Asliye

7.Ticaret Mahkemesinin kararına dayanak teşkil eden Beyoğlu 1.Sulh Hukuk Mahkeme-

since yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, inceleme yapılması gere-

ken dönemlere ilişkin defter ve belgelerin kısmen ıslandığı ve bir kısmının okunamayacak

şekilde bozulmuş ve yazılarının karışmış olduğunun belirtildiği, inceleme elemanınca

sözü edilen defter ve belgelerden kısmen de olsa yararlanılması amacıyla bunların-mev-

cut durumuyla ibrazı istenilmesine rağmen, yükümlü şirket yetkilisince ibraz edilmediği

anlaşılmaktadır. Bu durumda beyannamede gösterdiği indirimlerin gerçeğe uygun olup

olmadığı hususunda yapılmak istenen incelemeye olanak vermeyen yükümlü şirket yetkil-

ilerinin bu konuda iyi niyetinden söz etmek mümkün değildir. Ayrıca yapılan işin niteliği

itibarıyla, mal alınan firma ya da firmaları doğal olarak bilmesi gereken yükümlü, şirket

yetkilileri tarafından bu firmaların inceleme elemanına bildirilmesi veya alış faturaları

fotokopilerinin temin edilerek inceleme elemanına ibrazı suretiyle, karşıt incelemeye imkan

sağlanması yoluna da gidilmediği cihetle, katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyer-

ek cezalı tarhiyat yapılmasında isabetsizlik yoktur.”