Background Image
Previous Page  215 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 215 / 441 Next Page
Page Background

Zimmet Suçu’nun Kooperatifler Kanunu ve Yardım Toplama Kanunu Özelinde Değerlendirilmesi

214

Nitelikli zimmet suçunun oluşabilmesi için; zimmetin, hile ile ger-

çekleştirilmesi ve yapılan hilenin aldatma amacına yönelik olması ge-

rekmektedir. Hile, yapılan faaliyetlerle karşı tarafın yanıltılması, alda-

tılması anlamına gelmektedir. Failin, işlediği zimmet suçunun ortaya

çıkarılmasını engellemek amacıyla yaptığı her türlü aldatıcı faaliyet

hileyi meydana getirmektedir. Zimmet suçunun tamamlanmasından

sonra gerçeklettirilen hileli fiiler zimmet suçunu gizlemeye yönelik

olsa bile nitelikli zimmet suçu değil başka bir suça vücut verecektir.

Çünkü, buradaki hile başka bir suçun unsurunu oluşturabilecektir. Bu

hile, örneğin evrakta sahtekarlık veya suç uydurma şeklinde ortaya

çıkabilir.

20

Kamu görevlisi görevi nedeniyle zilyetliği kendisine bırakılmış

olan ya da koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu suç konusu mal-

varlığı değerini zimmetine geçirmesi öncesinde bu fiilinin açığa çık-

masını engellemeye matuf hileli davranışlarda bulunmuş ise nitelikli

zimmet suçundan sorumlu olacaktır. Çünkü; suç, söz konusu malvar-

lığı değerlerinin zimmete geçirilmesi ile tamamlanmış olacaktır. Mal-

varlığı değeri zimmete geçirildikten sonra yapılacak olan hileli davra-

nışlar, başka bağımsız suçlara vücut verecektir. Bu suç mesela belgede

sahtecilik olabilir. Bu durum, TCK’nın 212. madde gerekçesinde açıkça

ifade edildiği gibi ‘ Sahte belge düzenlemek suretiyle zimmetin giz-

lenmeye çalışılması hâlinde, hem zimmet suçundan hem de resmi bel-

gede sahtecilik suçundan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunacaktır.’

şeklinde yorumlanacaktır.

Zimmet suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hali ile ilgili

olarak burada yapılan açıklamalar, çalışma konumuzu oluşturan Ko-

operatifler Kanunu ve Yardım Toplama Kanunu kapsamında işlenen

zimmet suçu açısından da geçerlilik arz etmektedir.

20

Yargıtay 5.CD’nin 17.09.1996 tarihli 2268/2868 sayılı kararı;

“PTT’de gişe memuru

olarak görev yapan N.Ç.’nin diğer sanık A.D. ile anlaşıp plan yaparak muhafazasında

bulunan paralardan 176.976.000 lirayı mal edinmek kastıyla alıp sanık A’ya teslim ettiği,

olaya soygun süsü vermek için A’nın N’i iple bağlayıp kapıyı da dıştan kilitleyerek anahta-

rı asansör boşluğuna attığı, paranın eve götürüldüğü ve bir kısmının dövize çevrildiği, bu

suretle fiilin açığa çıkmamasını sağlamak için sanıkların hile ve hud’a kullandıkları, sanık

N.Ç.’nin polise soyulduğundan bahisle ifade vererek davacı olduğunu söylediği ve yapılan

soruşturma sonunda olayın açığa çıkarıldığı, bu itibarla N’nin eyleminin tamamlanan

nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu”

şeklindedir. Bkz.Hüseyin Avsallı,

“Zimmet

Suçu”

,

Yayınlanmamış Doktora Tezi

, Marmara Üniversitesi SBE, 2006, s. 109.