

Parlamenter Sistem ve Türkiye Açısından Bir Değerlendirme
250
kuvvetin tek elde toplanması baskıcı bir yönetime yol açacağından bu
kuvvetlerin ayrılması, özgürlüklerin bir güvencesi olacaktır. Ayrıca
yürütmenin sürekli etkin olması gerektiği halde yasamanın varlığına
her zaman ihtiyaç duyulmaması da bu ayrımın bir diğer nedeni olarak
gösterilmiştir.
9
Locke’un bu konudaki dikkate değer diğer bir görüşü ise yasa-
mayı, halkın iradesini temsil eden tek meşru otorite olduğu için yü-
rütmeden üstün görmesi ve yargıyı bağımsız bir kuvvet olarak kabul
etmemesidir. Görüldüğü gibi, Locke’un görüşleri kuvvetler ayrılığının
önemli unsurlarını içerse de özellikle yasamaya yürütme karşısında
üstünlük tanıması ve yargıyı bağımsız bir kuvvet olarak görmemesi
nedeniyle teoriyi bir bütün olarak kapsamaktan uzaktır.
10
Kuvvetler ayrılığı teorisi bugünkü anlamıyla ilk kez Fransız dü-
şünür Montesquieu tarafından
“Kanunların Ruhu”
adlı eserde ortaya
konulmuştur. Montesquieu, yasama ve yürütmenin tek elde toplanma-
sının özgürlükleri güvencesiz bırakarak baskıcı bir yönetime yol aça-
cağını; bu nedenle özgürlüklerin korunması için bu işlevlerin farklı or-
ganlar tarafından yerine getirilmesi gerektiğini belirterek kuvvetlerin
bu şekilde ayrılmasının birbirlerini dengeleyip sınırlayacağını (frenle-
yeceğini) ifade etmiştir. Ayrıca Montesquieu, Locke’un aksine yargıyı,
yasama ve yürütmeden bağımsız bir kuvvet olarak görmüştür.
11
Montesquieu’nun özgürlüklerin korunması amacını taşıyan bu te-
orisi, soyut düşüncelerden çok İngiltere’deki gözlemlerine dayanmak-
ta ve düşünür İngiltere’yi kuvvetler ayrılığının en tipik örneği olarak
göstermektedir.
12
Ne var ki İngiltere ne o dönemde ne de daha sonraki
9
Mehmet Merdan Hekimoğlu,
Anayasa Hukukunda Karşılaştırmalı Demokratik Hükü-
met Sistemleri ve Türkiye,
1. Baskı, Ankara 2009, s. 13; Neşet Toku, John Locke ve
Siyaset Felsefesi, 1. Baskı, Ankara 2003, s. 119; Teziç, s. 391-392; Erdoğan (Demok-
rasi), s. 200-201.
10
Erdoğan (Demokrasi), s. 201; Hekimoğlu, s. 14; Toku, s. 122; Ayrıca, John Locke’un
görüşlerinin ayrıntılı bir değerlendirmesi için bkz. Bülent Yücel,
“Parlamenter
Hükûmet Sisteminin Rasyonelleştirilmesi ve Türkiye Örneği”
,
Yayımlanmamış Doktora
Tezi, Eskişehir 2008, s. 7-9.
11
Montesquieu,
Kanunların Ruhu Üzerine I,
(Çev. Fehmi Baldaş), 2. Baskı, İstanbul
1998, s. 234-235.
12
Raymond Aron,
Sosyolojik Düşüncenin Evreleri,
(Çeviri: Korkmaz Alemdar), 2. Ba-
sım, Ankara 1989, s. 25; Teziç, s. 393; Aksi görüş için bkz. Mehmet Turhan, Hükü-
met Sistemleri, İkinci Basım, Ankara 1993, s. 8.