Background Image
Previous Page  335 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 335 / 441 Next Page
Page Background

Yerelden Evrensele Mütevazı Bir Türk Katkısı

334

Ne olur, demiş; bırakalım bütün bunları.

Nerdeyse altı ay oldu bu dava başlayalı,

Hâlâ başladığımız yerdeyiz.

Bu arada kurtlar yiyor petekteki balı.

Sayın Yargıç bu işi artık bitir deriz.

Bıkıp usanmadılar mı bunca vız vızdan?

Bitsin gayrı bu atışmalar, tartışmalar,

Bunca tutanak, mutanak, bunca çan çan,

Gidip çalışalım bu yabanarılarıyla biz,

Belli olur bir gün içinde

Böyle petek, böyle bal yapan hangimiz.

Yabanarıları buna olmaz deyince

Anlaşılmış bu sanattan anlamadıkları

Ve eşekarısı vermiş balı sahiplerine.

Keşke bütün davalar böyle bitebilse,

Bu işlerde TÜRKLERİN yolundan gidilse!

SAĞDUYU varken kara kitap neyimize gerek

Ne diye bunca masraf, bunca emek.

Yeseler insanı neyse, kemiriyorlar,

Sürüncemelerle canından bezdiriyorlar.

O kadar ki sonunda

İstiridyenin içini yargıç yiyor,

Davacılara kabukları kalıyor.”

{

NOT;

Jean de La Fontaine’in fıkrada özellikle arılarla ilgili bir

nizayı öne çıkarması ve davanın 6 aya yakın sürmesi çok enteresan-

dır. Zira insan ömrüne göre 6 ay belki bir anlam ifade etmez. Ancak

arıların ortalama yaşam süresine göre kıyaslandığında verilen örne-

ğin, davanın uzunluğunun ve bu sürenin taraflar (kısa ömürlü arılar)