

TBB Dergisi 2013 (104)
Süha TANRIVER
33
iadesi yoluna müracaat edilmesi mümkündür. Çünkü, Hukuk Muha-
kemeleri Kanunu’nun 375. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde,
verilen kararın, İnsan Hakları ve Ana Hürriyetlerin Korunmasına Dair
Avrupa Sözleşmesi ve eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kesinleşmiş bir kararıyla tespit
edilmiş olması, bir yargılamanın iadesi sebebi sayılmıştır. Adil yargı-
lanma hakkı da, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde
öngörülmüş bulunan, yargılamaya ilişkin bir temel haktır. Avrupa İn-
san Hakları Mahkemesi’nin, bireysel başvuruya konu olan ve kararı
veren ülke mahkemesinin oluşumunun, tabiî hâkim ilkesine aykırı bir
biçimde gerçekleştirilmiş bulunduğunu, kesinleşmiş bir kararıyla tes-
pit etmiş bulunması, anılan milletlerarası sözleşme ile güvence altına
alınmış bulunan adil yargılanma hakkının ihlâl edildiğinin tespiti an-
lamını taşımaktadır. Dolayısıyla, bu durumda, ilgilinin, Hukuk Muha-
kemeleri Kanunu’nun 375. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendine da-
yanarak, yargılamanın iadesi yoluna müracaat etme imkânı mevcuttur.
Gerek Anayasa Mahkemesi’nin gerek Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’nin bireysel başvuru üzerine vermiş olduğu karar üze-
rine, yargılamanın iadesi kurumuna işlerlik kazandırılmasında,
hukukî yarar mevcuttur. Şöyle ki; tabiî hâkim ilkesinin ihlâli, yuka-
rıda da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, adil yargılanma hakkının
ciddî ve ağır bir biçimde ihlâli anlamını taşır
63
. Çünkü, bu ilkenin
ihlâli, adil yargılanma hakkının kanunî, bağımsız ve tarafsız bir mah-
keme önünde yargılanma öğesinin yanı sıra, onu karakterize eden,
ona rengini veren hakkaniyete uygun yargılanma öğesinin de ihlâli
anlamına gelir ve bütün ağırlığını, özellikle bu alanda hissettirir. Bi-
reysel başvuruya konu olan kararı veren mahkemenin oluşumunda
tabiî hâkim ilkesine bir aykırılığın bulunduğu hususu tespit edilmiş
ise, böyle bir mahkemenin hâkiminin, bireysel başvuruya konu olan
dava bağlamında, adil yargılanma hakkının bir öğesi olan hakkani-
yete uygun yargılamayı gerçekleştirebilmesinin ön şartını teşkil eden
“silahların eşitliği”
ilkesine uygun bir davranış sergilediğinin söylen-
mesi pek mümkün olmaz; en azından, bu bağlamda, mutlaka gide-
rilmesi gereken, ciddî, önemli ve haklılık temeli bulunan kuşkular
mevcuttur.
63
Bkz: yuk. s. 6-7.