Background Image
Previous Page  29 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 29 / 441 Next Page
Page Background

Tabiî Hâkim İlkesi ve Medenî Yargı

28

den birisini de, kanunîlik öğesi (Anayasa m. 142) oluşturmaktadır ve

sözü edilen düzenlemelerde, kuruluş ve görevlendirme, kanunla de-

ğil, düzenleyici bir idari işlem olan kanun hükmünde kararnameler

aracılığı ile gerçekleştirilmiştir. Anılan nedenle, bu bağlamda, belirti-

len ilkelere uygun bir biçimde kanunkoyucu tarafından bir düzeltme

yapılması zarureti ortaya çıkmıştır. Nitekim, kanunkoyucu da, 5194

sayılı Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına

Dair Kanun’un

55

5, 8, 11 ve 17. maddeleri ile, yukarıda kendisine işaret

edilen kanun hükmünde kararnamelerin, sadece göreve ilişkin olarak

belirlemede bulunan hükümlerini, kanun hükmü haline getirmek su-

retiyle, tabiî hâkim ilkesinin kanunîlik öğesi bağlamında ortaya çıkan

hukukî sakatlığın giderilmesini sağlamak istemiştir. Ancak, 2004’ten

önce, yukarıda zikredilen kanun hükmünde kararnameler bağlamın-

da, ihtisas mahkemesi olarak, fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemele-

rinin vermiş olduğu kararlar bağlamında, tabiî hâkim ilkesine aykırı-

lık, hâlen, hukuken varlığını sürdürmektedir

56

.

Bunların dışında, 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılma-

sına Dair Kanun’un 8. maddesi ile Yargıtay Kanunu’nun 14. madde-

sinde gerçekleştirilmiş olan değişiklikle, dava dairelerinin görevleri-

ni belirleme yetkisinin, Yargıtay’ın kendisine bırakılmış olması, yeni

kurulan daireler bağlamında böyle bir açılımın yapılmış bulunması,

her şeyden önce, anayasal temelleri de bulunan kanunîlik ilkesi (AY

m. 142) ile tabiî hâkim ilkesine (AY m.37) aykırılık oluşturur. Bir yük-

sek yargı yeri konumunda bulunan Yargıtay’ın, bu bağlamda kanun-

la yetkilendirilmiş olması, görev tayîninin, bir yasama tasarrufu olan

kanunla gerçekleştirildiği anlamına asla gelmez. Çünkü, yasama or-

ganına, bu bağlamda sahip olduğu yetkiyi, yargı organına devretme

olanağı tanınmamıştır. Çünkü, Anayasa’nın 7. maddesinin son derece

açık metni uyarınca, yasama yetkisi

“devredilemez”

bir niteliğe sahiptir.

Kanunîlik ilkesi, hukuk devleti ilkesinin ve adil yargılanma hakkının

en önemli unsurlarından birisini teşkil eden tabiî hâkim ilkesinin de,

alt öğesi konumundadır. Dolayısıyla, kanunla da olsa, görev konuları-

nın tayîninin tümüyle yüksek yargı organlarının kendi tasarruflarına

bırakılmış olması, tabiî hâkim ilkesine de aykırılık oluşturur. Öte yan-

55

RG., 26.6.2004, Sa., 25504.

56

Yapılmış olan bu tartışma ve tespitler, aynen, fikrî ve sınaî haklar ceza mahkeme-

leri bakımından da geçerlilik taşır.