

TBB Dergisi 2013 (104)
Atilla PINAR
343
Bu açıdan bakıldığında bu konunun;
a) 3.
Değer olan
Doğruluk Ve Tutarlılık ve bunun açılımı olan
“Doğruluk ve tutarlılık, yargı görevinin düzgün bir şekilde yerine
getirilmesinde esastır.”
İlkesinin ve “
Hâkim, meslekî davranış şekli iti-
bariyle, makul olarak düşünme yeteneği olan bir kişide
her hangi bir
serzenişe yol açmayacak hal ve tavır içinde
olmalıdır.” denilen
3
.1.
Uygulama maddesinin veya
b) 6.
Değer olan
Ehliyet Ve Liyakat ve bunun açılımı olan “
Ehliyet
ve liyakat, yargıçlık makamının gerektirdiği performansın ön koşu-
ludur.” İlkesinin ve
“6.5 Hâkim, mahkeme kararlarının verilmesi de
dâhil tüm yargısal görevlerini etkin bir şekilde, âdilâne ve makul
bir süre içerisinde yerine getirmelidir.” denilen 6.5.
Uygulama mad-
desinin,
Kapsamına girebileceği değerlendirilmektedir.
VII- & - SONUÇ VE ÖNERİ ;
İnsanlık camiasını bir aile olarak kabul edersek dün bizim başka-
larına ulaştırdığımız değerlerin, ışığın bir başka hâlinin bugün onlar
tarafından bize aktarılması da tabii olacaktır.
Hukuka alanında çok zengin bir geçmişimiz ve engin tecrübele-
rimiz mevcuttur.
Meğerki bugünkü evrenseli yadsımadan, reddet-
meden, hâlihazırda çağcıl olarak benimsediklerimize gösterdiğimiz
saygı, kabul, tolerans ve esnekliği kendi yerelimize / mazimize de
gösterelim. Yeter ki ‘KENDİ İÇİMİZE’ de bakabilelim. Her evren-
selin önce / evvelen yerel olduğunu anımsayalım. Kendi yerelimizi
gerektiğinde üstün değer olarak insanlık camiasına arz edelim ve
bunu onların karşılıksız faydalandığımız bunca değerine karşı ve-
famızın bir yansıması / bir görevin ifası / bir borcun edası / bir mev-
cudun / ürünün paylaşılması olarak mütalaa edelim.
Madem ki Bangalore İlkeleri yukarıda arz olunduğu üzere; in-
sanlığın, uluslararası toplumun, farklı hukuk sistemlerinin müşterek
ürünü, insanlığın ortak aklının bir sonucu / meyvesi / eseri / semere-
sidir; bu ürünü en yetkili organı eliyle
(HSYK tarafından 27.6.2006 gün
ve 315 sayılı kararla tanınmıştır.)
kabul ederek iç mevzuatının bir parçası