Background Image
Previous Page  60 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 60 / 441 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (104)

Ş. Esra BASKAN

59

mirasçılarından birini çalıştırmaya devam ediyor olsa dahi, ölen işçinin

hizmet sözleşmesinin devamı anlamına gelmeyeceği, mirasçıyla kuru-

lan yeni bir sözleşme niteliği taşıyacağı kabul edilmektedir.

12

Hizmet sözleşmesinin işçinin ölümü ile sona ermesi durumunda

İş Kanunu kapsamındaki işçinin kanuni mirasçıları ayrıca kıdem taz-

minatı almaya da hak kazanırlar. Zira 1475 sayılı İş Kanununun yürür-

lükteki 14. maddesine göre ölüm kıdem tazminatına hak kazandıran

sebeplerden birisidir.

b) Ölüm Tazminatı

Türk Borçlar Kanununda genel hizmet sözleşmesinin sona erme-

sine ilişkin getirilen önemli düzenlemelerden biri de, önceki kanun-

da yer almayan ve işçinin ölümü halinde işverene, işçinin yakınlarına

ölüm tazminatı ödeme yükümlülüğü getiren düzenlemedir. Gerçek-

ten, kanunun 440. maddesine göre, “i

şveren, işçinin sağ kalan eşine ve

ergin olmayan çocuklarına, yoksa bakmakla yükümlü olduğu kişilere, ölüm

gününden başlayarak bir aylık; hizmet ilişkisi beş yıldan uzun bir süre devam

etmişse, iki aylık ücret tutarında bir ödeme yapmakla yükümlüdür”.

İşçinin ölümünden sonra işverenin tazminat ödeme yükümlülü-

ğünün işçiyi gözetme borcunun sözleşme sonrasına etkisi olarak kabul

edilmektedir.

13

aa) Ölüm Tazminatının Uygulama Alanı

Ölüm tazminatı ile ilgili olarak tartışılması gereken ilk önemli hu-

sus, ölüm tazminatının uygulama alanıdır. Bir başka deyişle söz ko-

nusu düzenlemenin iş mevzuatını oluşturan kanunlardan hangilerine

uygulanıp hangilerine uygulanmayacağı açıklığa kavuşturulmalıdır.

Belirtmek gerekir ki, Borçlar Kanununa tabi işçiler bakımından

ölüm tazminatının uygulanacağında şüphe yoktur. Ancak asıl önemli

olan ölüm tazminatına ilişkin düzenlemenin Borçlar Kanunu ile genel

kanun özel kanun ilişkisi içinde olan İş Kanunu, Basın İş Kanunu ve

Deniz İş Kanunu kapsamındaki işçilere uygulanıp uygulanmayacağı-

dır. Bilindiği üzere genel kanun, özel kanunda hüküm bulunmayan

hallerde uygulama alanına sahiptir.

12

Mollamahmutoğlu/Astarlı, s. 713. Yürekli, s. 130.

13

Yürekli, s. 133. Akyiğit, s. 34.