Background Image
Previous Page  191 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 191 / 505 Next Page
Page Background

Mükellefe İadesi Gereken Vergilerde Faiz Uygulanması

190

Seri C, 2 sıra numara Tahsilat Genel Tebliği

74

ile tecil faizinin oranı yıl-

lık % 12 olarak belirlenmiştir. Tecil müessesesine hem devlet hazine-

sinin hem de mükellefin korunması amacıyla yer verildiği doktrinde

belirtilmektedir. Buna göre alınan tecil faizi de asıl borcun ertelenmesi

dolayısıyla, borçlunun devlete ait bir parayı kullanması karşılığında

devlete ödemek zorunda kaldığı, asıl borca eklenen ferî nitelikte bir

malî yüktür

75

.

Tecil durumunda, mükellefle idare arasında bir uzlaşma halinin

bulunduğunun Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Maliye Bakanı tarafın-

dan açıklandığı ifade edilmektedir

76

. Ancak mükellefe faiz ödenme-

si halinde, mükellefle idare arasında verginin geç iadesi hususunda

anlaşma bulunmadığı, burada sadece iadesi gereken vergilerin, iade

edileceği noktasında bir anlaşmadan bahsedilebileceği ileri sürülmek-

tedir

77

. Bu itibarla, mükellefe iade edilecek vergilerde gecikme faizi

yerine tecil faizi uygulamasının tatminkâr bir dayanağının olmadığı

söylenebilir.

Devletin kendi alacağı için gecikme faizi uygulamasına karşın

mükellefe iade edeceği vergilerde daha düşük oranlı olan tecil faizi

uygulamasının mükellef aleyhine bir durum olmakla birlikte, arada

adil bir denge olduğu da ifade edilmektedir

78

. Buna göre idare zor du-

rumdaki mükellefler için belirlediği düşük oranlı tecil faizini, kendisi

temerrüde düşünce de uygulamaktadır. Mükellefe tecil faizi uygu-

lanmasını haklı bulan başka bir görüşte de gecikme faizinin niteliği

üzerinde durulmaktadır. Buna göre gecikme faizi mükellef tarafından

verginin geç tahakkuk ettirilmesine yol açması sebebiyle olmaktadır.

Dolayısıyla gecikme faizinin bünyesinde geç tahakkukun cezalandırıl-

masına yönelik bir unsur da bulunmaktadır

79

. Dolayısıyla bu görüşe

göre, mükellefe alacağı iade edilirken tecil faizi oranında faiz uygulan-

ması – içinde gecikme faizi gibi cezaî bir unsur taşımadığı için – kabul

edilebilir bir durumdur. Ancak mükellefin alacağının enflasyon sebe-

74

RG. 21.10.2010, S. 27736.

75

SONSUZOĞLU, s. 50.

76

Bu konuda bkz. SONSUZOĞLU, s. 105, dn. 182.

77

SONSUZOĞLU, s. 105.

78

ERMUMCU, s. 155.

79

AY Hakan, “Anaya Mahkemesi’nin İptal Kararı; “İade Edilen Vergiler Üzerinden

Hesaplanan Faizin Hesaplanma Süresi Anayasa’ya Aykırıdır””,

Vergi Dünyası

, S.

358, Haziran 2011, s. 46.