Background Image
Previous Page  199 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 199 / 473 Next Page
Page Background

Hukuk Yargılamasında Dava Sebebi Üzerine Bir İnceleme

198

diğer ifadeyle, kanunda geçen, karara tesir eden hileli bir davranış

319

,

ibaresini geniş anlamak, bu bağlamda, lehine karar verilen tarafından

dürüstlük kuralına aykırı olarak, vakıaların gizlenmesi, yanlış beyan-

larda bulunmak, yahut gerçeği söyleme yükümlülüğüne aykırı olarak

aldatıcı ve yanıltıcı beyan ve deliller ikame etmek de hilenin içinde de-

ğerlendirilip, yargılamanın yenilenmesine konu olabilecektir

320

. Hukuk

Muhakemeleri Kanunu 376. maddesi, bu hakkı davanın tarafı olmayan

üçüncü kişilere de tanırken, 374. maddenin (h) fıkrası bunun hile sebe-

biyle dava aleyhine sonuçlanan tarafa bahşetmiştir. Uygulamada, salt

eşinin babasından kalan emekli maaşını alabilmek için gerçeğe aykırı

iddia ve savunma ile temin edilen anlaşmalı boşanma ilamının, SGK;

alacaklısından mal kaçırmak için haksız ve sözde borçlanma ya da eş-

ler arasındaki mal rejimi tasfiyesinde, muvazaalı anlaşma protokolüne

binaen, mal varlığını diğer eş adına tescil eden ilamların, alacaklılar ta-

rafından üçüncü kişi sıfatıyla yargılamanın yenilenmesi yoluna başvu-

rularak iptali mümkün olabilmelidir

321

.

luyla kaldırılması istenen kesinleşmiş mahkeme kararlarında, yargılamanın yeni-

lenmesini isteyen A.Ç’nın taraf olmadığı, A.Ç. tarafından satım vaadi sözleşmesi

ile taşınmazların kendisine satıldığı iddia edilerek yargılamanın yenilenmesinin

istendiği, kesinleşmiş mahkeme kararının taraflarından kaynaklanan bir hilenin

bulunduğu, yargılamanın yenilenmesini isteyen A.Ç. tarafından ileri sürülmediği

gibi, dosyada böyle bir hileye delalet edecek delile de rastlanmadığı, bu nedenle,

A.Ç.’nın yargılamanın yenilenmesini isteyebilmesi için gerekli şartların oluşmadı-

ğı, yargılamanın yenilenmesini isteyemeyeceği gözetilerek istemin reddine karar

verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre” (20.HD 07.06.2012, 2011/11268,

2012/8711).

319

Arslan, Yargılamanın Yenilenmesi, s.106.

320

Arslan, Dürüstlük Kuralı, s.125.

321

“Davalı alacaklının takip konusu alacağı boşanma davasında protokolde bağla-

nan tazminata dayanmaktadır. Dayalı ilama bağlanmış alacağın muvazaalı oldu-

ğunu ileri sürerek sıra cetveline itiraz etmiştir. Bir hükmün iptalini taraf olmayan

üçüncü kişi HUMK’nun 446. maddesine göre alacaklı ve borçlunun anlaşarak hile

ile aleyhe hüküm verilmesini sağladıklarını ileri sürerek iadei muhakeme yoluy-

la isteyebilir. Hükümden zarar gören üçüncü kişi kendisinden ayrılması gereken

payın azaltılması amacı ile dava açılıp karar alındığını iade-i muhakeme davası

konu yapılabilir hükmün taraf olmayan alacaklının hüküm lehine olan alacaklıya

karşı açacağı sıra cetveline itiraz davası HUMK’nun 446. maddesinde düzenlenen

iade-i muhakeme davası yerine geçer. (Belgesay M. Raşit, İcra ve İflas Hukuku

C1, 1945, s.437; Kuru,Baki Hukuk Muhakemeleri Usulü CIV, 1991,s.3636). Mahke-

mece bu yön ve haciz sırasında boşanmış eşlerin aynı yerde bulunmaları hususu

da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddinde

isabet görülmemiştir.” (19.HD. 11.10.2003, 6106/12507).