

TBB Dergisi 2013 (106)
Murat KORKMAZ
293
lüm, işkence ve yıldırmalara tabi tutulmuşlardır. Gorbaçov zamanın-
da gerçekleşen bu olumsuzluklar nedeniyle göçmen kardeşlerimiz
evlerinden barklarından ve işlerinden hatta ailelerinden ayrılmak
göç etmek zorunda kalmıştır. Geçmişe baktığımızda bu göç olgusu-
nun Osmanlı döneminde başladığını görürüz. 1878 yılında Osmanlı
imparatorluğunun bir parçası olan Bulgaristan Tuna Vilayeti yakın-
larından kurulmuş bir devlettir. Bu devlet topraklarında aslın kökeni
Türklüğe dayanan çok sayıda vatandaşımız hayatını sürdürmeye de-
vam etmiştir. Fakat bu göç tarihine bakıldığında Bulgaristan da bulu-
nan Türklerin göç tarihleri 1877-1878 yıllarında başlamıştır. Bu göçün
önüne geçmek isteyen Osmanlı devleti Bulgaristan üzerinde azınlık
statüsü ile yaşayan Türkler hakkında bir anlaşma yapmıştır. Fakat
yapılan bu anlaşmaya Bulgaristan devleti uyum göstermemiş ve ken-
di toprakları üzerinde yaşayan azınlıktaki Türklere değişik işkence,
zulüm ve zorbalıkta bulunmuştur. Kısacası bu kara parçası üzerinde
yaşayan Türk azınlığı bir şekilde göç etmeye zorlanmıştır. 1989 yılın-
da yaşanan büyük göç nedeniyle “Glastnost ve Perestroika” çerçeve-
sinde ortaya atılan “Saydamlık ve Yeniden Yapılanma” politikaları
çerçevesinde Türk azınlığı üzerinde değişik oyunların oynanması-
na neden olmuştur (Hakov, 2002). Sorunun temeline bakıldığında
aslında bu göçler Bulgaristan devlet yönetimini derinden etkilemiş
ve birçok uluslararası arenada Bulgaristan’ın farklı değerlendirilme-
sine neden olmuştur (Unat, 1989: 27-34). Göç kavramı aslında bir-
çok alanda göç eden bireylere ya da topluluklara istemedikleri bazı
şartlara uyma zorunluluğu getirmektedir. Bunların başında hukuki
statü yani göç ettikleri topraklarda uygulanan hukuk kavramları ve
bu kavramlara yönelik yaptırımlardır. 1989 yılında Türkiye’ye göç
eden Bulgaristan Türk’lerinde bu sorunlardan fazlası ile etkilenmiş-
tir. Özellikle siyasi oluşum içerisinde yer alamamak, haklarını tam
olarak savunamamak ve almamak, sosyal güvence haklarından mah-
rum olmak, eğitim, sağlık, iş bulma, siyasi ve sosyal problemler, eko-
nomik ve kültürel sorunlar nedeniyle göçmenler uzunca bir süreçte
sorun yaşamıştır. Bugün halen Balkanlarda yaşayan yaklaşık olarak
4 milyon Türk azınlık bulunmaktadır. Bu azınlıkların büyük çoğun-
luğu yine balkanlarda yaşanan sorunlar nedeniyle göç etmek ve göçe
zorlanmak koşulu ile topraklarından yaşadıkları ortamdan kopmak
zorunda bırakılmıştır. Kısacası azınlık halinde bulunan Türkler bir
şekilde soykırıma uğratılmıştır.