

TBB Dergisi 2013 (106)
İrfan AKIN
37
siyonel bir nitelik gösterdiği yargı kararlarında da kabul edilmektedir.
Anayasa Mahkemesinin 03.04.2001 tarihinde vermiş olduğu bir kararda,
müktesep hak, “kişinin bulunduğu statüden doğan, tahakkuk etmiş ve
kendisi yönünden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine dönüşmüş hak”
olarak tanımlamıştır. Buna göre, müktesep hakkın tanımlanması veya
yorumlanmasına ilişkin genel ilkelerin belirlenmesi kişinin içinde bulun-
duğu statüye veya her somut olaya göre değişiklik gösterecektir. Nite-
kim, Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 385 inci maddesinde
yapılan müktesep hak tanımı, müktesep hakların tümünü kapsamadığı
gerekçesiyle Tasarı metnine dahil edilmemiştir. Yine gerekçede müktesep
hakların farklı türde hatta derecede olabilecekleri de ifade edilmiştir. Bu
kapsamda, her somut olay bakımından farklı değerlendirilebilecek olan
müktesep hak kavramının net bir tanımının yapılamayacağı, her somut
olay bakımından ayrı değerlendirilebileceği mütalaa olunmaktadır.
Bakanlığın görüş yazısında da ifade edildiği gibi, anonim şirket
esas sözleşmesinde düzenlenen özel nisaplar ile pay sahiplerinin ortak
iradesi, yine esas sözleşmede belirlenen hususlar bakımından güvence
altına alınmaktadır. Bakanlık, esas sözleşme maddesinin amacını göz
önünde bulundurarak, esas sözleşmede düzenlenmeyen hususların
müktesep hak teşkil edeceğini ve aynı nisabın bu hususlar içinde ara-
nacağını ifade etmektedir. Ancak böyle bir uygulama ile pay sahipleri-
nin o düzenlemeden elde etmek istedikleri amacın gerçekleşebileceği
görüşü, bu kararda savunulmaktadır.
Esas sözleşme maddesinde pay sahiplerinin müktesep hakkına
ilişkin bir tespitte bulunulmaması durumunda, yorum yoluyla mükte-
sep hakkın tespiti yapılabilmektedir. Örnekteki gibi sermaye artırımı-
na ilişkin düzenlenmiş bir esas sözleşme maddesinin, yorum yoluyla
ilgili pay sahipleri lehine müktesep hak teşkil ettiği kanaatine varmak
için, öncelikle o maddenin düzenlenmesi ile hedeflenen amaca, ancak
maddede belirtilen nisap ile ulaşılabilmesi gerekmektedir. Diğer bir
ifade ile TTK m.421/I’de öngörülen adi nisapla esas sözleşme madde-
sinin değiştirilmesi durumunda, o madde ile hedeflenen amaca ulaşı-
lamaması gerekmektedir.
Bir esas sözleşme maddesinde sermaye artırımı için özel bir nisap
belirlemenin amacı, sermaye artırımı yapılacağı zaman o nisaptaki pay
sahiplerinin olumlu oyunun alınmasını sağlamaktır. Taraflar ne zama-
na kadar bu amaca ulaşmak isterler sorusuna ise, ilgili esas sözleşme