

TBB Dergisi 2013 (106)
Özcan ÖZBEY
43
mokratik hukuk devleti anlayışının temel taşı olmuştur. İnsan hakları
alanının uluslararası ilişkilerde ve düzenlemelerde sadece devletlerin
iç hukukuna bırakılmadığı görülmektedir. Devletler arasında, insan
haklarının uluslararası düzeyde korunması yönünde çeşitli sözleşme-
ler imzalandığı ve bunlara uyulmaması durumunda taraf devletlerin
yaptırımlara maruz bırakıldığı bir dönemi yaşamaktayız.
Düşüncenin oluşabilmesi; kişinin bilgi kaynaklarına özgürce ula-
şabilmesi, edindiği bilgileri seçebilmesi ve bunun için de hukuksal
olanakların ve güvencelerin bulunmasına bağlıdır. Kuşkusuz bunlar
da yeterli değildir; ayrıca bunlara uygun davranışlarda bulunabilme
hakkının varlığı da bireye/bireylere tanınmalıdır. Öte yandan bu dav-
ranışlardan dolayı insanın “kınanmaması” da gerekmektedir.
2
Bu bağ-
lamda, günümüz demokratik - hukuk devletlerinde en çok önem veri-
len hakların başında ifade özgürlüğü hakkının geldiğini görmekteyiz.
İfade özgürlüğü, özgür bir birey olmanın ve özgür bir topluma sa-
hip bulunmanın en önemli öğelerinden biridir. Baskıcı rejimlere göre
demokratik ülkelerde daha çok ifade özgürlüğü vardır. Ama özgür ül-
kelerde bile bütün ifadeler özgür değildir. İfade özgürlüğü geleneği
olan ülkelerde yasa koyucular, hakimler, savcılar ve vatandaşlar sık
sık hangi ifadenin korunması gerektiği, hangisinin cezalandırılabilece-
ği, ifade özgürlüğünü neyin haklı kıldığı ve ifade özgürlüğünün diğer
haklara karşı nasıl dengelenebileceği sorunlarıyla karşı karşıya kalır-
lar. Çünkü cevaplar siyasi, dini ve kültürel değerlendirmeleri davet
eder. İfadenin korunması ülkeden ülkeye değişir, hatta demokratik
ülkeler arasında da ayrışır. İfade özgürlüğünün insanoğlunun kendini
geliştirmesinde, diğerleriyle etkileşiminde ve hükümetlerle ilişkilerin-
deki önemi nedeniyle, onu sadece ilginç bir konu yapmakla kalmaz,
fakat yaşamsal bir konu da yapar.
3
İfade özgürlüğü, “Düşünceyi söz, yazı ya da başka vasıtalarla baş-
kalarına aktarabilme, anlatabilme, yayabilme ve onları kendi düşünce ve
inançlarının doğruluğuna ikna edebilme, inandırabilme, tercihleri doğ-
2
Tanör, Bülent, Siyasi Düşünce Hürriyeti ve 1961 Türk Anayasası, Öncü Kitabevi,
İstanbul, 1969, s.13-15.
3
Trager, Robert-Dickerson, Donna L. ‘‘21. Yüzyılda İfade Hürriyeti”, Liberal Dü-
şünce Topluluğu Yayınevi, Ankara, 2003, s.16.