

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Işığında İfade Özgürlüğü Kısıtlamaları
88
ğini, çalışanların işverenlerine karşı sadakat yükümlülüğü ile bağlı
olduklarının da farkında olduğunu, özen yükümü ışığında, bilginin
açıklanmasının öncelikle kişinin üstlerine ya da diğer yetkili makam
ya da organlara yapılması gerektiği, yalnızca bunun açıkça elverişsiz
olduğu durumlarda, söz konusu bilginin son çare olarak halka açık-
lanabileceğini, ancak Moldova yasalarının ve Başsavcılığın İçtüzüğü-
nün çalışanlar tarafından usulsüzlüklerin nasıl rapor edilebileceğine
ilişkin hüküm ihtiva etmediğini, olayın özel koşulları dikkate alındı-
ğında bu bilginin dışarıya ve hatta bir gazeteye verilmesinin haklı gö-
rülebileceği, söz konusu mektupların kuvvetler ayrılığı, üst düzey bir
politikacının uygunsuz davranışları ve Hükümetin polislerin şiddet
kullanımına karşı tavrı gibi konuları içerdiğini, bunların, kamuoyu-
nun bilgi almakta meşru menfaatlerinin bulunduğu demokratik bir
toplumda çok önemli meseleler olduğunu ve başvurucuya olabilecek
en ağır yaptırımın uygulandığını, daha küçük bir cezanın verilmesi
yetkililerin elindeyken, başvurucunun işten çıkartıldığını, bu neden-
lerle başvurucunun ifade özgürlüğü, özellikle de bilgi verme hakkına
yapılan müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olmadığı sonu-
cuna ulaşmış ve Sözleşme’nin 10. maddesinin ihlal edildiği kanaatine
varmıştır.
SONUÇ
Çalışmamızdaki verilerden de anlaşılacağı üzere, en geniş toleran-
sın bulunduğu düşünülen demokrasilerde bile ifade özgürlüğü zaman
zaman tehlikeye girebiliyor. Geçmişten günümüze kadar, düşünce ve
düşünceyi ifade etme özgürlüğü önüne sürekli olarak engeller çıka-
rılmıştır. Ancak dikkati çeken bir başka nokta da, yine aynı süreçte
bıkmadan usanmadan yapılan düşüncenin özgürce dışa vurumu mü-
cadelesi olmuştur. Günümüzde bu mücadele, hem bireylerin ve top-
lumların konuyla ilgili bilinçlenmesi ve istekli olması, hem de yapılan
mücadelede güçlerin giderek birleştirilmesi ve örgütlenmesi sayesin-
de, geçmişe nazaran çok daha etkili olabiliyor. İfade ve basın özgürlü-
ğü önündeki engellerin kaldırılmasında önemli mesafeler kaydedildi-
ği bir gerçek, ama daha kat edilmesi gereken uzun bir yol var.
Geçen yıllarda devletimiz aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahke-
mesine yapılan başvuruların artması ve ihlal kararlarının çoğalması