Background Image
Previous Page  258 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 258 / 505 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (107)

Özlem TÜZÜNER

257

kamu düzenini yakından ilgilendirmektedir; diğer yandan, bu iddiada

senede karşı senetle ispat zorunluluğu geçerlidir. Aşağıda, elde edilen

ilke içtihatlar sırayla aktarılmıştır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, kumar (savurganlık ve kötü yö-

netim) nedeniyle kısıtlanmış olan bir kişinin, art arda tarihlerde keşi-

de ettiği çek ve bonoların, gerçekten kumar ve bahis kaynaklı olabi-

leceğini; bu durum dikkate alınmadan hüküm kurulmasının bozma

sebebi sayıldığını içtihat etmiştir. Kumar ve bahis borcunun eksikliği

savunması, def’i niteliğinde değil, itiraz niteliğindedir. Hâkim tara-

fından re’sen dikkate alınır. “Kumar oynayan veya bahis eden kimse

tarafından imza edilmiş adi senet veya kambiyo senedi üçüncü şahsa

devredilmiş olsa dâhi bunlara dayanılarak hak talep edilemez”

58

.

“818 sayılı Borçlar Kanunu’nun kumar ve bahis borcu ile ilgili

505’inci maddesinin ilk fıkrasından açıkça anlaşıldığı gibi, kumar ve

bahis borcu için düzenlenmiş bir kıymetli evrak bakımından keyfiye-

ti bilmeyen iyi niyetli hamiller korunmuş bulunmaktadır. Bu durum

karşısında maddenin ilk cümlesindeki “kambiyo senedi üçüncü bir

şahsa devredilmiş olsa bile bunlara müsteniden hiç kimsenin hak talep

edemeyeceği” yolundaki hükmü, senedin bu nedenle düzenlendiğini

bilen kimseler için sevk edildiği şeklinde anlaşılması gerektiği ortaya

çıkmaktadır. Şu hâlde, kambiyo senedinin kumar ve bahis borcu için

düzenlenmiş olduğunu bilen ve sonradan bunu ciro yolu ile devralıp,

hamil durumuna geçen kişiye karşı senet keşidecisi, bu kişisel def`ini,

6762 sayılı Ticaret Kanunu’nun 599’uncu maddesinin 1’inci fıkrasın-

daki bile bile keşidecinin zararına hareket etmiş olma koşulu aran-

maksızın ileri sürebilir. İyiniyetli kıymetli evrak hamilinin haklarının

kumar ve bahis borçlarından dolayı düzenlenen kambiyo senetlerinde

de korunması gerektiği dairemizce de kabul edildiği gibi, doktrinde de

bu görüş aynen benimsenip, savunulmaktadır. Bu genel açıklamaların

ışığında dava konusu olaya dönüldüğünde, davalılardan bono hamili

M’nin söz konusu bononun kumar borcu için düzenlendiğini bildiği,

davacı tarafından dava dilekçesinde ileri sürülmediği gibi, dinlettiği

58

Yarg. HGK., T. 27.1.2010, 2010/19-6 E., 2010/36 K.; 21.11.2012 tarihinde http://

www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=8724

adresinden erişildi. Ayrıca bkz.

İBD, C: 85, S. 3, Y. 2011, s. 143-146; 21.11.2012 tarihinde

http://www.istanbulba-

rosu.org.tr/proje/dergi/3/index.html#/161/zoomed adresinden erişildi. Aynı

içtihat için bkz.

Reisoğlu

, s. 38, dpn. 6.