Background Image
Previous Page  265 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 265 / 505 Next Page
Page Background

Kumar ve Bahis Borcu Hakkında De Lege Ferenda Düşünceler

264

Anayasa’da kumarın cehaletle açıklanması ve devletin gençleri

kumardan koruma görevini üstlenmiş olması; Türk Ceza Kanunu’nda

kumar oynatmanın suç olarak tasnif edilmesi; aynı kanunun gerek-

çesinde, kumarın sosyal faciaya elverişli olarak nitelenmesi ve ceza

hukuku doktrininde hukuka aykırılık unsurunun bütün hukuk dü-

zenine aykırılık olarak mütalaa edilmesi hususları dikkate alındığın-

da, kumar ve bahis, gerek özel hukuk, gerek ceza hukuku anlamında,

ahlâka, kamu düzenine ve emredici hukuk kuralına aykırılığa işaret

etmektedir. Demek ki, kumar ve bahsin, Türk Borçlar Kanunu’nun

27’inci maddesi bağlamında hükümsüzlük yaptırımıyla karşılanması,

özel hukukun ceza hukukuyla uyumlanmasına ve büyük çerçevede

hukukun yeknesaklığına hizmet etmektedir.

Hukuk tarihi bakımından, kumar ile tabii borç (

obligatio naturalis

)

arasında hiçbir bağlantı bulunmamaktadır. Aksine Roma hukukunda,

paraya ilişkin talih oyunu yasaktı. Hatta buna ait

stipulatio

batıl olurdu

78

.

“Roma’da tabii borç kavramı, kölelerin borçları dolayısıyla çıkmıştır.

Köleler hukukî işlemleri dolayısıyla, ne kölelikleri esnasında, ne de azat

edildikten sonra takip edilebiliyordu”. Ayrıca, aynı babanın hâkimiyeti

altındaki kişilerin birbirlerinden olan alacakları ve aile evlatlarına borç

verilmemesi yasağına aykırı olarak alınan ödünçler de tabii borç teşkil

ediyordu. Klasik dönemin akabinde,

Iustianus

dönemine intikal eden iki

tabii borç türüne daha yer vermek gerekir: şekilsiz bir anlaşmadan do-

ğan faiz borcu ve ahlâki görevin ifası dolayısıyla verilen para

79

.

Görüldüğü üzere, klasik Roma Hukuku’nda, eksik borcun iki te-

meli bulunmaktadır. Birincisi, kölelerin borç ifasının muteber olduğu,

ancak onların dâva edilemeyeceği formülüdür. İkincisi, iyi aile evlatla-

rının borçları bakımından

obligatio naturalis

kabul edilmiştir. Bugün mo-

dern hukukta eksik borç kavramı, otoritenin yasaklayamadığı ve fakat

alacaklının emrine de icra organlarını vermek istemediği borç konula-

rını da kapsayacak şekilde genişlemiştir

80

. Artık dava hakkı vermeyen

borç ilişkisinden doğan borç tanımı, Türk Borçlar Hukuku’nda eksik

borç adı altında toplanan bütün örneklere tam olarak uymamaktadır

81

.

78

Tahiroğlu/Erdoğmuş

, Meseleler, s. 12, dpn. 12.

79

Erdoğmuş B.

, Roma Borçlar Hukuku Dersleri, İstanbul, 2012, s. 23-25.

Akıncı Ş.

, Roma Borçlar Hukuku, Konya, 2013, s. 9-10.

Tahiroğlu B.

, Roma Borçlar Hukuku, İstanbul, 2012, s. 33, 34.

80

Feyzioğlu

, s. 41, 42,170.

81

Hatemi/Gökyayla

, s. 20.