

TBB Dergisi 2013 (107)
Ali İbrahim AKKUTAY
299
1. ICSID SÖZLEŞMESİ UYARINCA ÇÖZÜMLENECEK
UYUŞMAZLIKLARDA YETKİ
ICSID Sözleşmesi’nin II. Bölümü “Merkez’in Yetkisi” başlığını taşı-
maktadır. Söz konusu bölümde yer alan 25. maddenin 1. paragrafında
3
,
Merkez bünyesinde çözüme kavuşturulacak uyuşmazlığın, Sözleşme’ye
taraf devletlerden biri ile Sözleşme’ye taraf bir başka devletin vatandaşı
olan kişi (
ratione personae
) arasındaki hukuki bir uyuşmazlık olması (
ra-
tione materiae
) gerektiği belirtilmektedir. Uyuşmazlığın tarafları, çözü-
mün Merkez tarafından çözümlenmesi hususundaki iradelerini yazılı
olarak ifade ettikten sonra, söz konusu iradelerini tek taraflı olarak geri
alamamaktadırlar.
4
25. madde Merkez’in sağladığı hizmetin bireylerin
kendi aralarındaki, devletlerin kendi aralarındaki ve birey ile onun va-
tandaşlığında olduğu devlet arasındaki uyuşmazlıklar için söz konusu
olamayacağını açıkça ortaya koymaktadır. Yani uyuşmazlığın bir tarafı
devlet diğer tarafı da yabancı kişi olmak zorundadır.
5
Bireyler arasın-
daki uyuşmazlıkların devletlerin iç hukukları çerçevesinde çözümlen-
mesinin daha uygun olacağının ve devletlerarasındaki uyuşmazlıkların
da uluslararası hukukun devletler için getirdiği kuralları çerçevesinde
çözümlenmesi gerektiğinin düşünülmesi, bu sonucu ortaya çıkarmıştır.
6
3
Convention on the Settlement of Investment Disputes between States and Nationals of
Other States
, 18.03.1965, 575 UNTS 160, No. 8359.
4
ICSID Sözleşmesi nihai halini aldığında Sözleşme’ye taraf yabancı devlet ile
Sözleşme’ye taraf devlet vatandaşı arasında tahkim yoluna başvurulmasının kabu-
lünün iki şekilde gerçekleştirilebileceği öngörülmüştür. Bunlardan ilki uyuşmazlık
ortaya çıktıktan sonra söz konusu uyuşmazlığa ilişkin
ad hoc
bir iradenin taraflar-
ca anlaşılarak ortaya konmasıyken, diğer yol ise kişi ile devlet arasındaki yatırım
sözleşmesinde ortaya çıkacak bir uyuşmazlık durumunda tahkim yoluna başvuru-
lacağına ilişkin ileriye yönelik iradeyi belirten bir kayıt bulunmasıdır. Bu kayıtla
tahkim yolu en baştan kabul edilmiş olur. İki taraflı yatırım antlaşmalarında ve
serbest ticaret anlaşmalarında (ICSID’in yetkisini kabul edenler de dahil) yatırımcı
ile devlet arasında tahkim yoluna başvurulabileceği yönünde ileriye yönelik irade-
nin bulunması yatırımcı ile devlet arasındaki iddiaların ileri sürülebilmesinin içe-
riğini oldukça genişletmektedir. (José Enrique Alvarez, “The Public International
Law Regime Governing International Investment”,
Collected Courses of the Hague
Academy of International Law 344
, Martinus Nijhoff Publishers, 2011, s. 224.)
5
Devletin de yabancı devlet ülkesinde yatırımcı olması mümkündür. Bu kişile-
rin tarafı olduğu yatırım sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların ICSID
Sözleşmesi’nin 25. maddesi uyarınca ICSID tahkimiyle sonuçlandırılmasına iliş-
kin tartışmalar için bkz. Claudia Annacker, “Protection and Admission of Sove-
reign Investment under Investment Treaties”,
Chinese Journal of International Law
,
Vol. 10(3), 2011, s. 553 – 562.
6
C. F. Amerasinghe, “Jurisdiction Ratione Personae Under the Convention on the
Settlement of Investment Disputes between States and Nationals of Other States”,