Background Image
Previous Page  247 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 247 / 417 Next Page
Page Background

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Hükümleri Uyarınca Yabancıların ...

246

imkânı YUKK çerçevesinde mevcut değildir

116

. Her ne kadar İYUK m.

46, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai ka-

rarlarının, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay’da

temyiz edilebileceğini düzenlemekteyse de, YUKK’nın İYUK’a göre

özel ve sonraki kanun niteliğinde olduğundan hareketle YUKK hü-

kümlerinin uygulanması gerektiği kanısındayız. Bununla birlikte, sı-

nır dışı etme işleminin ilgili bakımından çok ağır sonuçlar doğurduğu-

na şüphe yoktur. Sınır dışı etme kararıyla birlikte yabancı, ülke dışına

çıkarılmakta, aşağıda görüleceği gibi sahip olduğu ikamet izinleri iptal

edilmekte ve giriş izni alamadığı müddetçe Türkiye’ye dönememek-

tedir. Dolayısıyla, kişinin açmış olduğu davada idare mahkemesince

verilecek karara karşı bir üst yargı merciine başvurma imkânı tanın-

ması idarenin yargısal denetiminin etkinliğinin artırılması ve bireylere

gerçek bir yargısal güvence sağlanması bakımından önemlidir

117

.

YUKK Tasarısına ilişkin TBMM Alt Komisyon Raporunda da, ida-

re mahkemesi kararlarının kesin olmasına ilişkin düzenleme getiren

hükmün, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası kuruluşlar tarafın-

dan “

göç alanında içtihat hukukunun oluşmasının mümkün olmayacağı,

iç hukuk yollarının sadece bir hâkimin bir mahkemenin vereceği kararla so-

nuçlanmış olacağı, kişilerin elinde de hak aramak için sadece Avrupa İnsan

Hakları Mahkemesine gitme seçeneği kalacağı

” gerekçeleriyle eleştirildi-

ği belirtilmiştir

118

. Söz konusu hüküm, ayrıca YUKK öncesi dönemde

116

İdare mahkemesinin kesin nitelikte kararlarına ilişkin benzer bir düzenleme 2008

yılında yapılan değişiklik öncesinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında

Kanunun 26. maddesinde yer almaktaydı. Anılan maddenin 2. fıkrasında, “

Bu ka-

nunda düzenlenen her türlü para cezası idarî niteliktedir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihin-

den itibaren en geç yedi gün içerisinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz,

idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz ve zaruret görülmeyen hallerde

evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. İtiraz üzerine idare mah-

kemesince verilen kararlar kesindir.

” hükmüne yer verilmişti. Danıştay 10. Dairesi

tarafından “

İtiraz üzerine idare mahkemesince verilen kararlar kesindir

” cümlesinin

Anayasa’nın 2., 36., 125. ve 155. maddelerine aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahke-

mesine başvurulmuş ancak Mahkeme 23.5.2001 tarihli ve E. 2001/232, K. 2001/89

sayılı kararıyla söz konusu hükmün Anayasaya aykırı olmadığına karar vermiştir.

Anılan karar için bkz. 23.5.2001 tarih ve E.2001/232, K.2001/89 sayılı karar; Ana-

yasa Mahkemesi Kararları Dergisi, 2002, S. 37, C.1, s. 541-550. İdare mahkemesi-

nin kesin kararları ve Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararı hakkında bkz.

GÖZÜBÜYÜK, Ş./TAN, T.: İdare Hukuku, Cilt 2 (İdari Yargılama Hukuku), B. 5,

Ankara 2012, s. 1034-1035.

117

İdare mahkemesinin vereceği karara karşı yargı yolunun açık olması gerektiği

konusunda ayrıca bkz. MAZLUMDER, s. 5; DARDAĞAN KİBAR, Yabancılar ve

Uluslararası Koruma Kanunu, s. 71.

118

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı ile İnsan Haklarını İnceleme