

İbralaşmayı Yoksayan Etik İlişki/Yozlaşan Gerekçe
344
Bilgiye yaslanmak, demokratikleşmek ve etik davranmak, yargıla-
manın dertlerini çözmek bakımından zorunludur. Demokratikleşmek,
yargının tabanını içine hükmün ihtiyacı ölçüsünde özne ve nesneyi kat-
mak, onu toplumsalın denetimine açmaktır. Bilgiye erişmeden gerçeği
açığa çıkarmak, peşinden koşmak olanaksızdır. Etik olmaklık, yargı-
lama etkinliğinin öznel dünyasında kendine has parametrelerle dön-
güsünü gerçekleştirmek, hiç kimsenin hükmüne dönüştüğüne dünya
alemi inandırmaktır. İkna etmek ve inandırmak güveni her yargılama-
nın hayali, umarıdır. Böyle bir yargılama onun etik olarak lanse edilen
değerlerle var olduğuna, kendisinden bekleneni verdiğine delalet eder.
Yanlışla oturan bir yargılama ortaya girilmesi zor bir duruşma sa-
lonu, ideoloji ile biçimlenen bir hüküm, otoriter bir yargılama ve barı-
şa hizmet etmeyen bir gerekçe özelliği yaratır.
Günümüz gerekçe anlayışı bu zaaflarından, habis huylarından
ötürü sorunludur. Bu meseleyi aşacak çareler üzerinde kafa yormak,
soruna sebep olanlara büyüteç tutmak ve onlarla sonuçlar üzerinden
hesaplaşmak, çözüm geliştirmek için zorunludur. Bu bağlamda;
Bilgiye ilgisizlik, diyalektik ilişkiyi kısıtlar. Kaynakların kuruması,
alternatif kaynaklara tevessül edilmemesi, görme açısını daraltır. Gö-
rüş mesafesini azaltır, durulan yerin seçimini güçleştirir, kör noktalar
oluşturarak, gerekçelendirme kültürünün oluşumunu önler. Aşılama-
yan engellerin oluşturduğu sapmaların olağanlaşması gerekçesizliği
korumaya alır.
Hükmün hakimlerinin bu zincirdeki sorumlulukları devasadır.
Özellikle, gerekçe denetimi ile görevli Yargıtay’ın, kendisine biçilen
rolü yadsıması, işlevselliğini yitirmesi kürsü ve yanlarla girilen etik
ilişkide derin ve onanmaz yaralar açmaktadır.
Gerekçe üzerine oluşturulmuş bir standardın yokluğu, gelişigüzel
tanımlama, ölçütsüzlüğün neden olduğu sapmalar, etik ilişkiyi içten
içe kemirmekte, zedelemekte, aşınan ve yozlaşan ilişkiyle yargı, ikna
ediciliği ve inandırıcılığını yitirmektedir.
Yargılama, ihlal edilen hukuki değer veya korunmak istenen hu-
kuki yarar, öznel hakla çeliştiği iddia edilen eylem veya kuşkunun
aşılmasını hedefleyen etik ilişki, eylemlerin gerçek ve doğruluğunu
araştıran bir değerlendirme etkinliğidir.