Background Image
Previous Page  175 / 485 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 175 / 485 Next Page
Page Background

Doçentlik Sınavında İdari Süreç

174

çentlik başvurularına ilişkin ön inceleme, sınav jürilerinin belirlenme-

si, jüri eser inceleme raporları, etik inceleme süreci, sözlü sınav süreci

gibi sınavın her aşamasında; Üniversitelerarası Kurul tarafından ida-

ri işlemler tesis edilmektedir. Yılda 2 defa yapılmakta olan doçentlik

sınavına her bir başvuru döneminde 2500’e yakın doçent adayı tara-

fından başvuru yapılmakta ve her bir başvuru için yoğun idari süreç

yürütülmektedir.

Liyakat ve kariyer ilkeleri, nitelikli bilim insanlarının belirlen-

mesinde göz önünde bulundurulması gereken çok önemli ilkelerdir.

Yükseköğretim hizmetinin kamu hizmeti niteliği taşıması ve yalnızca

günümüzdeki nesilleri değil gelecek nesilleri de ilgilendirmesi, nite-

likli, entelektüel öğretim elemanlarının belirlenmesini ve hakkaniyete

uygun, eşitlikçi bir sınav

sürecinin yürütülmesini zorunlu kılmakta, bu

zorunluluk da doçentlik sınavının idari sürecini yürüten Üniversitelerarası

Kurul Genel Sekreterliğine büyük sorumluluklar yüklemektedir.

Doçentlik sınavının yürütülmesinde gerek Komisyonların ve ge-

rekse jüri üyelerinin mevzuata aykırı olarak takdir yetkilerini kötüye

kullandıkları hatta takdir yetkilerinin olmadığı aşamalarda dahi bu

yetkiyi kullanmaya çalıştıkları görülmektedir. Mevzuattaki açık dü-

zenleme ile birlikte Danıştay tarafından verilmiş kararlara rağmen

bazı adaylar için 5 kişilik bazı adaylar içinse 3 kişilik jüri belirleme

işlemleri, doçent adayının husumeti veya menfaati olan jüri üyeleri ile

eşleştirilmesi işlemleri, sözlü sınav sürecindeki belirsizlikler ve key-

filikler, jüri üyelerinin; “hakemli dergi”, “özgün eser”, “puanlama”,

“asgari koşulun sağlanması” ile ilgili hukuka aykırı değerlendirmeleri

doçentlik sınav sürecinde karşılaşılan başlıca hukuksuzluklar olarak

karşımıza çıkmaktadır.

Akademik camiaya ait bir sorun olmanın ötesinde eğitim öğretim

hizmetlerinin kamu hizmeti niteliği taşıması ve kamu yararını ilgilen-

dirmesi nedeniyle akademik unvanların elde edilmesine yönelik sınav

sürecinin eşitlik, hakkaniyet, açıklık (şeffaflık), dürüstlük ilkeleri çer-

çevesinde yürütülmesi buna karşılık kayırmacılığın, siyasi/mezhepsel

mensubiyetlerin, partizanlığın sınavın yürütülmesi aşamasında idari

sürece etki etmemesi ülkemizin bilimsel kalkınmasının sağlanmasında

çok önemli sonuçları beraberinde getirecektir.