

Uluslararası Hukuk Açısından Ege Hava Sahasında Türkiye ve Yunanistan Arasındaki Sorunlar
314
layan devletlere karşı, “karşılıklılık” esasında daha geniş karasuları
kabul etme ve uygulama hakkını korumuştur. 20 Mayıs 1982 tarihin-
de çıkardığı 2674 sayılı Karasuları Kanunu
43
ile bu Kanun’u yürürlük-
ten kaldırarak 1. maddesi ile karasuları genişliğinin 6 mil olduğunu
ilan etmiştir. Ayrıca Hükümet’e hakkaniyet ilkesine ters düşmeyen
durumlarda belirli denizlerde daha geniş karasuları ilan etme yetkisi
de vermiştir. 29 Mayıs 1982 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi de
önceki uygulamayı aynen kabul etmiştir.
44
Böylece Ege’de 6 mil olan
karasuları genişliği, Karadeniz ve Akdeniz’de 12 mil olarak uygulama
alanı bulmuştur.
TBMM, 8 Haziran 1995’te Yunan Hükümeti’nin Lozan Dengesi’ni
bozacak şekilde karasuları genişliğini 6 milin üzerine çıkarması halin-
de Türkiye’nin hayati çıkarlarını korumak için Türk Hükümeti’ne her
türlü yetkinin verildiğini Yunan ve Dünya Kamuoyu’na dostane duy-
gular ile duyurmuştur.
45
Türkiye bu konudaki hassasiyetini 12 millik
karasuları düzenlemesi nedeniyle 1982 tarihli BMDHS’ne taraf olma-
yarak da göstermiştir. Böylece bu düzenlemenin bir örf adet hukuku
kuralı olmadığı iddiasını da ulusal düzenlemeleri ile desteklemektedir.
Hava hukuku bazı konularda deniz hukukuna paralel ve onu iz-
leyen bir gelişme göstermiş olmasına rağmen henüz oldukça yeni bir
hukuk dalı olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla bu alanda örf
adet hukuku kuralları henüz oluşum aşamasında olduğundan hava
hukukuna ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde uluslararası antlaş-
malara başvurulmaktadır. Türkiye, Yunanistan’ın aksine uluslararası
hava hukukuna ilişkin ilk önemli çok taraflı düzenleme olan 1919 Paris
Sözleşmesi’ne taraf olmamıştır.
46
Günümüzde geçerli olan uluslararası
hava hukuku kurallarını kapsayan 1944 tarihli Chicago Sözleşmeleri’ne
ise başından beri taraftır.
43
RG, 29 Mayıs 1982, S.17708.
44
RG, 29 Mayıs 1982, S.17708.
45
BAŞEREN, s.117. Ayrıca Yunanistan’ın iç hukukunda kabul etmiş olduğu 12 milin
fiilen uygulanması durumunda bunun savaş nedeni (casus belli) sayılacağı husu-
sunda TBMM’den bir karar çıkmıştır. Bkz. 8 Haziran 1995 tarihli TBMM kararı.
46
Bu Sözleşme, her devlete kendi ülkesi üzerindeki hava sahasında egemenlik hakkı
tanımaktadır. Ancak Sözleşme, diğer devletlerin sivil uçaklarına zararsız olmak
ve kurallara uymak koşulu ile uçuş serbestîsi tanımaktadır. Öte yandan askeri
uçakların uçuş yapabilmeleri özel izne tabiidir. Sözleşme için bkz.
library.arcticpor-
tal.org/1580/1/
1919
_
Paris
_conevention.pdf
(20.10.2013)