

Uluslararası Hukuk Açısından Ege Hava Sahasında Türkiye ve Yunanistan Arasındaki Sorunlar
318
yoktur.
56
Yunanistan’ın 10 millik hava sahası uygulamasını resmen ta-
nıyan bir devlet ya da uluslararası örgüt bulunmamaktadır.
57
Yunanistan’a göre anında verilen tek tepki olan İngiltere’nin pro-
testosu hukuki bir etki doğurmamıştır.
58
Türkiye’nin ve ABD’nin yıllar
sonra gelen tepkileri Yunanistan’a göre haklı değildir. Bunu destekle-
mek için de
Anglo-Norwegian Fisheries
Davası örnek gösterilmektedir.
Davada Uluslararası Adalet Divanı (UAD), belli bir uygulamaya yöne-
lik itirazın 60 yıl geçtikten sonra yapılması halinde, bunun makul bir
süre sayılamayacağını ifade etmiştir.
59
Bir başka ifade ile Yunanistan’a
göre 1931 tarihli Kararname’ye “makul süre içinde” herhangi bir itiraz
gelmemiştir. Yıllar sonra gelen bu protesto ve itirazların da herhangi bir
hukuki etkisi olamaz.
60
Türkiye ise, bu durumdan ancak 1974 yılında
haberdar olduğunu bildirmiş ve derhal de buna tepki göstererek hem
ICAO hem de üyelerine Yunanistan sahillerinden itibaren 6–10 mil ara-
sında kalan bölgenin tehlikeli olduğunu teleks yolu ile duyurmuştur.
Bunu vurgulamak amacıyla da Ege’de 14 Mayıs 1975’te gerçekleştiri-
lecek olan Deniz Tatbikatı’nın Yunanistan kıyılarından 6–8 deniz mili
uzaklıkta gerçekleştirileceğini açıklamıştır. Bu durumu ICAO’ya çekti-
ği bir mesajla da bildirmiştir. Yunan adalarına da 10 milden daha yakın
mesafede uçarak tutumunda istikrarlı olduğunu ortaya koymuştur.
61
Uluslararası hukuka aykırı bir iç hukuk düzenlemesinin tek bir
devlet tarafından uzun süre uygulanmasının örf adet hukuku ku-
rallarının oluşumu için gerekli şartları sağlamayacağı açıktır. Dev-
letlerin iç hukuk düzenlemeleri kendi başına uluslararası hukukta
hak yaratamaz.
62
1923 yılında Lahey’de düzenlenen bir Hukukçular
56
ASSONITIS, 168.
57
BAŞEREN, s.177
58
ASSONITIS, s.173
59
Bkz.
Anglo-Norwegian Fisheries Case
, 1951, ICJ. paras.138–139;
http://www.worl-
dcourts.com/icj/eng/decisions/1951.12.18_fisheries.htm. (21.10.2013)
60
Yunanistan, Türkiye’nin geç gelen itirazını pekçok uluslararası düzenlemede 10
mil hava sahası uygulamasının yer aldığını ve Türkiye’nin de bunu bildiğini ileri
sürerek kabul etmemektedir. 24 Ocak 1936 yılında Türkiye, Yunanistan, Roman-
ya ve Yugoslavya arasında imzalanan Balkan Sözleşmesi’nde anılan devletlerin
mevcut ulusal düzenlemeleri kapsamında ulusal hava sahalarının kabul edileceği
düzenlenmektedir. ICAO’ya kuruluşu sonrasında bu konuda bilgilendirme yapıl-
dığını iddia etmektedir. Sonuç olarak Türkiye, bu uygulamayı bildiği halde 1974
yılına kadar hiçbir itirazda bulunmamıştır. Bkz. SYRIGOS, ss.117–118.
61
BAŞEREN, s.175.
62
Aynı yönde bkz. BÖLÜKBAŞI, s.602.