

TBB Dergisi 2013 (109)
Murat CEYHAN
471
2) CMK 153 ve Müdafinin Dosyayı İnceleme yetkisi
Savunma hakkının hayat bulduğu en önemli hukuki kurum mü-
dafilik kurumudur. Müdafinin hukuk bilgisi ve kanuni hakları şüphe-
linin soruşturma kapsamında gerekli şekilde temsil edilmesini sağla-
maktadır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 153. maddesinde öngörülen
“müdafinin dosyayı inceleme yetkisi” bu bağlamda en değerli hukuki
araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yetki sayesinde müdafi müvek-
kilinin ne ile suçlandığını, neden suçlandığını öğrenebilmekte ve bu
yolla savunma hakkına hayat verebilmektedir. Şüpheliye isnat edilen
eylemleri ve maddi olayları içeren dosya incelenemediği müddetçe
savunma yapılabilmesi olanağı bulunmamaktadır
7
. Bu kadar önemli
bir savunma mekanizmasının ise Türk Ceza Muhakemesi’ne nispeten
yeni yerleşmiş olduğunu kabul edilebiliriz. 1992 yılında CMK’yı de-
ğiştiren 3842 sayılı Kanun ile müdafinin dosyayı inceleyebilmesi kural
haline getirilmiş ve gerekli savunmanın hazırlanabilmesi bakımından
son derece önemli bir adım atılmıştır
8
. Dosyayı inceleme yetkisi gü-
nümüze kadar savunma hakkı bağlamında genişletilmiş ve bu günkü
halini almıştır. Bu bölümde de maddenin detaylı bir incelemesi yapıla-
cak, teori ve pratikteki sorunlar irdelenecektir.
Maddenin ilk fıkrası açıkça müdafinin soruşturma evresi süresin-
ce dosyayı inceleyebileceğini ve her istediği belgenin örneğini alabile-
ceğini düzenlemektedir. Bu yetki kural olarak kabul edilmiştir ancak
maddenin ikinci fıkrasında da görüleceği üzere bu yetki karşısında bir
“kısıtlama hükmü” bulunmaktadır. Gerçekten de Cumhuriyet Savcısı,
müdafinin belli dosyaları incelemesi ve bu dosyalardan belge alması
üzerine soruşturmanın amacının tehlikeye düşebileceği kanısına varır-
sa sulh ceza hakiminden kısıtlama kararı almasını talep edebilmekte-
dir. Doktrinde kısıtlama kararı mekanizmasının belli soruşturmaların
amacı açısından elzem olduğu kabul edilmektedir. Özbek’e göre belirli
hallerde dosyayı inceleme ve belgelerden örnek alınmasına kısıtlama
getirilmesi makul kabul edilmelidir. Zira soruşturma evresi gizlilik
kuralı üzerine kurulmuştur. Gizliliğin tamamen ortadan kalkması so-
nucunda şüphelinin kaçması, delillerin yok edilmesi ve en nihayetinde
7
Süheyl Donay, İnsan Hakları Açısından Sanığın Hakları ve Türk Hukuku, İstan-
bul, İstanbul Üniversitesi Yayınları, 1982, s.144.
8
Bahri Öztürk, Mustafa Ruhan Erdem, Uygulamalı Ceza Muhakemesi Hukuku, 12.
bs., Ankara, Seçkin Yayıncılık, 2008, s.711.