Background Image
Previous Page  468 / 485 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 468 / 485 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (109)

Murat CEYHAN

467

görmektedir. “Soruşturmanın amacının tehlikeye düşmesi” ihtimali-

ne karşı iddia makamının talebi üzerine sulh ceza hakiminin verece-

ği karar ile müdafinin dosyayı inceleme yetkisi kısıtlanabilmektedir.

Bu noktada CMK 157 ile CMK 153’ü karşılıklı olarak incelediğimiz-

de ortaya çıkan iki ibareden bahsetmek gerekecektir. Birincisi CMK

157’de yer alan “savunma haklarına zarar vermemek koşuluyla” giz-

lilik ibaresi, ikincisi ise CMK 153’te yer alan “soruşturmanın amacının

tehlikeye düşmesine” karşılık kısıtlama ibaresidir. Buradaki iki soyut

kavramın nasıl değerlendirileceği bizi araştırmamızın konusuna ge-

tirmektedir. Soruşturmanın gizliliği ve müdafinin dosyayı inceleme

yetkisi konusunda bu iki sınır ne zaman geçilmektedir? Ya da daha

doğru bir deyişle savunma hakkı, soruşturmanın gizliliği ve akıbeti

uğruna hangi durumlarda feda edilebilmektedir? Hem Türk yargı sis-

temi hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları paralelinde

yapılacak inceleme sonucunda bu sorulara çok daha sağlıklı cevap ve-

rebilmemiz mümkün olacaktır. Dolayısıyla önce iddia makamı açısın-

dan, sonra savunma makamı açısından hassas noktalara değinilecek,

Türk Mahkemeleri’nin ve Strasbourg Mahkemesi’nin uygulamalarına

bakılacak ve buralardan elde edilecek sonuçlar doğrultusunda da mü-

dafinin dosyayı inceleme yetkisinin sınırları net bir şekilde belirlenmiş

olacaktır.

I) SORUŞTURMANIN GİZLİLİĞİ

A) İddia Makamı Açısından Soruşturmanın Gizliliği

Soruşturma süresince somut olaydaki maddi gerçeğe ulaşmak is-

teyen Cumhuriyet Savcısı bu kapsamda çeşitli yollara başvurmakta-

dır. Teknik araçlarla izleme, gizli soruşturmacı atama ya da iletişimin

dinlenmesi gibi tedbirler söz konusu iken şüphelinin bu tedbirlerden

haberdar olması soruşturmanın sonuçsuz kalmasına yol açabilecektir

1

.

Soruşturmanın gizli yürütülmesinden dolayı bu tedbirlerin müdafi

veya şüpheli tarafından öğrenilmesinin önüne geçilmesi gerekmekte-

dir. Aksi halde delillerin karartılması ya da başka şüphelilerin bilgi-

lendirilmesi üzerine farklı ifadeler vermeleri maddi gerçeğin ortaya

1

Kubilay Taşdemir, Ramazan Özkepir, Ceza Muhakemesi Kanunu Şerhi, C. I, 4.

bs., Ankara, Turhan Kitabevi, 2010, s. 628.