Background Image
Previous Page  135 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 135 / 441 Next Page
Page Background

Ceza Hukukunda Yanılma Kavramı ve Hukuka Uygunluk Nedenlerinde Yanılma

134

Birbirlerine çok yakın kavramlar olmasına rağmen sapma

(inhiraf)

21

hâlinde aslen bir yanılma mevcut değildir.

22

Bununla birlik-

te suçun icrasında seçilen araçların yetersiz olması, araçların uygun bir

tarzda kullanılmaması veya suçun icrasını etkileyen diğer herhangi bir

unsurun etkilemesinden dolayı failin irade ettiği netice değil, başka bir

netice gerçekleşmektedir.

23

A’yı öldürmek isteyen kimsenin, karanlık-

ta A sandığı B’ye ateş ederek öldürmesi hâlinde yanılma (error in per-

sona) söz konusudur. Bununla birlikte mağdurun kimliğinde herhangi

bir yanılma içinde bulunulmadığı, elin titremesi, mağdurun hareketi

veya nişan hattına başka bir kişinin girmesi gibi sebeplerle neticenin

B üzerinde gerçekleşmesi hâlinde ise sapma (abberratio ictus) mev-

cuttur. Öğretide Dönmezer-Erman, şahısta hata ile sapmayı, neticede

yanılma başlığı altında incelemekte ve sapma için “hedefte yanılma”

kavramını kullanmaktadır.

24

Hedefte sapma, şahısta yanılmadan da farklılık arz etmektedir.

Her ne kadar her ikisinde de irade edilenden farklı bir kişi üzerinde

irade edilen suçun neticesi gerçekleşse de, şahısta yanılma (error in

persona) iradenin oluşma aşamasında söz konusu iken sapmada, failin

mağdurun şahsiyeti üzerinde herhangi bir yanılgısı söz konusu değil-

dir.

25

Bundan dolayı sapma, iradenin oluşumundan sonraki aşamada

mevcut olacaktır.

26

sunda Frosalı şu örneği vermektedir; ‘Şayet otomobilimi yol kenarında durdurur-

ken park yasağı olabileceğini düşünüyorsam, bu yasağı tasavvur ediyorum fakat

varlığı hakkında hiçbir kanıya sahip değilim: bilakis var olabileceği gibi olamaya-

cağına da hükmediyorum’. Örnekten de anlaşılabileceği gibi, ipotezlerden birinin

gerçeğe daha yakın sayılması gerekmez; her iki ipotezin aynı derecede mümkün

sayılması hâlinde de şüphe hâli söz konusudur. İpotezlerden birinin gerçeğe daha

uygun sayılması hâlinde de kişinin şüphede olduğu bellidir, ancak bu unsur şüp-

he hâlini bulunması için gerekli değildir.” (Ersoy, s. 255, 256).

21

Özar, Süleyman, “Türk Ceza Hukukunda ‘Sapma’”,

Türkiye Barolar Birliği Dergisi

,

S.:66, 2006, s. 225 vd; Kaşıkara, M.Serhat, “Türk Ceza Hukukunda Şahısta Hata ve

Hedefte Sapma”,

Türkiye Adalet Akademisi Dergisi

, Y.:1, S.:2, 2010, s. 347 vd; Yalkut,

Necdet, “Karşılaştırmalı Ceza Hukuku Açısından Sözde Suç ve İşlenemez Suç”,

Yargıtay Dergisi

, C.:8, Ocak – Nisan 1982, S.:1-2, s. 252 vd.

22

Koca, Mahmut / Üzülmez, İlhan, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Gözden

Geçirilmiş ve Güncellenmiş 3. Bası, Ankara, 2010, s. 231; İçel, s. 221.

23

Dönmezer-Erman, II, s. 314; Karakurt, s. 121; Koca – Üzülmez, s. 231; İçel, s. 221.

24

Dönmezer-Erman, II, s. 322, 323.

25

Demirbaş, s. 380.

26

“Kişide yanılma ile sapma arasında psikolojik bakımdan şu fark vardır: kişide

yanılma hâlinde, hata kastın oluş aşamasında etkisini gösterir; kastın yanlış bir

şekilde ortaya çıkmasına âmil olur; sapma hâlinde ise yanılma kastın oluşundan