

TBB Dergisi 2014 (110)
Mehmet AKÇAAL
65
Söz konusu unsura ilişkin dikkat çekici bir nokta da Kanunda satı-
lanın tesliminin değil, devrinin satıcı bakımından bir borç olarak öngö-
rülmüş olmasıdır (BK. m. 264/I)
28
. Kanun koyucu, Borçlar Kanununun
264 üncü maddesinin ilk fıkrasında ön ödemeli taksitle satış sözleşme-
si bakımından satıcının borcunun satılanı alıcıya devretmek olduğunu
açıkça hükme bağlamıştır. Bu noktada, satış sözleşmesine ilişkin genel
hükümlerle uyumlu bir şekilde, söz konusu hükümdeki devretme bor-
cunun,
“satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme borcu”
şeklin-
de anlaşılması gerekmektedir. Dolayısıyla, ön ödemeli taksitle satışa
konu taşınırın zilyetliği teslimle kazanılabileceği gibi temsilci aracılığı
ile zilyetliğin kazanılmasında, hükmen teslimde veya zilyetliğin hava-
lesinde olduğu gibi teslimsiz de kazanılabilir. Sözleşmede zilyetliğin
teslimle mi teslimsiz mi kazanılacağına ilişkin bir düzenleme yer al-
mamışsa, bu noktada alıcının menfaatine göre bir değerlendirme ya-
pılmalıdır. Alıcının menfaati bakımından teslimsiz devri kabul etmesi
beklenemeyecekse, zilyetliğin teslimle devrinin kararlaştırıldığı kabul
edilmelidir.
C) Satış Konusunun Taşınır Mal veya Haklar Olması
Ön ödemeli taksitle satış sözleşmesi, Borçlar Kanununun
“Bazı Sa-
tış Türleri”
ayırımı kapsamında bir satış türü olarak düzenlenmiştir.
Söz konusu satış türünün konusu
“taşınır bir mal”
dır (BK. m. 264/I).
Buna göre, ön ödemeli taksitle satış sözleşmesi sadece taşınır satışına
konu edilen mal ve haklara ilişkin olarak akdedilebilir
29
.
devri anında tamamen ödenmiş olmasının gerekmediği şeklinde bir sonuca va-
rılabilir mi? Ödeme süresi bir yıl veya daha az olan sözleşmeler de ödeme süresi
bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmeler de ön ödemeli taksitle satış
sözleşmeleridir. Her iki ön ödemeli taksitle satış çeşidi arasında böyle bir ayırımı
haklı kılacak bir gerekçe yoktur. Dolayısıyla, ödeme süresi bir yıl veya daha az
olan sözleşmelerde de satılanın alıcıya devri için satış bedelinin tamamen öden-
mesi gerekmektedir. Öte yandan, satış bedelinin bazı taksitlerinin satılanın alıcıya
devrinden sonra ödenmiş olmasının sözleşmenin ön ödemeli taksitle satış vasfını
ortadan kaldırıp kaldırmayacağı hakkındaki tartışma için § 3, I.
28
Taksitle satış sözleşmesi bakımından ise, hem 818 sayılı eski Borçlar Kanununda
hem Borçlar Kanununda satılanın tesliminden bahsedilmektedir (BK. m. 253/I,
EBK. m. 222). 818 sayılı eski Borçlar Kanununun hükmü ile uyumlu bir şekilde
satılanın hükmen tesliminin gerçekleştirildiği durumlarda taksitle satıştan söz
edilemeyeceği öğretide hâkim görüş olarak kabul edilmektedir. Ansay, 16; Tan-
doğan, 302; Yavuz, 140.
29
Zevkliler, Aydın / Aydoğdu, Murat, Tüketicinin Korunması Hukuku, 3. Baskı,