Background Image
Previous Page  160 / 533 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 160 / 533 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (111)

Caner GÜRÜHAN

159

çıkarılmalıdır. Buna bağlı olarak denetim süresi içinde işlenen suça

ilişkin yargılama devam ederken dava zamanaşımının dolması halin-

de, bu yargılamanın sonucu beklenmeksizin düşme kararı verilmesi

gerekmektedir. Denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere

aykırı davranılması nedeniyle hükmün açıklandığı durumlarda ise,

dava zamanaşımı süresinin, denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yü-

kümlülüklere aykırı davranıldığı tarihte yeniden işlemeye başlayacağı

kabul edilmelidir.

CMK’nın 231’inci maddesinin 5’inci fıkrasında, kurulan hükmün

sanık hakkında hukuki sonuç doğurmadığı belirtilmiş ise de; müsade-

re, yargılama giderleri ve bu kapsamda vekalet ücreti gibi konularda

verilen kararlar kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğurmaktadır.

Gerek buna ilişkin Yargıtay kararları gerek CMK’nın 325’inci madde-

sinin 2’nci fıkrasında yargılama giderleri ile ilgili ayrık düzenlemeye

gidilmesi nedeniyle CMK’nın 231’inci maddesinin 5’inci fıkrasına, ku-

rulan hükmün sanık hakkında hukuki sonuç doğurmayacağına ilişkin

kuralın, istisnalara da yer verilerek yeniden kaleme alınmasında zo-

runluluk bulunmaktadır.

CMK’nın 231’inci maddesinin 11’inci fıkrasına göre, sanığın de-

netim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik

tedbirine ilişkin yükümlülükleri bilerek yerine getirmemesi hallerin-

de, açıklanacak hükümde herhangi bir değişiklik yapılması mümkün

değildir. Cezanın ertelenmesi, seçenek yaptırımlara çevrilmesi veya

yarısına kadar belirlenecek bir sürenin infazına karar verilmesi ise

yalnızca yükümlülüklerin sanığın elinde olmayan nedenlerle yeri-

ne getirilememesi hallerinde söz konusu olacaktır. Yasal düzenleme

uyarınca, mahkemenin açıklanacak hükümde önceki mahkumiyet

kararı ile bağlı kalması gerektiği düşüncesi; CMK’nın 231’inci mad-

desinin 5’inci fıkrasındaki, kurulan hükmün sanık hakkında hukuki

sonuç doğurmadığına ilişkin düzenlemenin yanı sıra, yukarıda deği-

nilen nedenlerle Anayasa’nın 10, 138 ve 141’inci maddeleri ile Avrupa

İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6’ncı maddesine aykırılık teşkil etmek-

tedir. Bu nedenle, yasal düzenlemede, mahkemenin eşitlik ve adalet

ilkeleri çerçevesinde vicdani kanaatine göre karar verebilmesine ola-

nak sağlayan değişikliklerin mümkün olan en kısa sürede yapılması

gerekmektedir.