Background Image
Previous Page  343 / 413 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 343 / 413 Next Page
Page Background

Yeşilçam’dan Popüler Hukuk Kültürüne Mesajlar

342

rek mahkeme salonundaki izleyiciler gibi sessiz kalması hâkimin du-

ruşmanın hâkimiyetine sahip oluşuna tezattır. Bu tezatlığın yaşandığı

sahnelerde hâkim, tarafları susturursa olay aydınlığa kavuşamayacak-

mış düşüncesiyle susturulur. Adeta olay mahkeme sürecine gelinceye

kadar hiç polis/jandarma soruşturmasından geçmemiş, sanık sorgu-

lanmamış, delil toplanmamış, olayın hemen ardından sanığın mahke-

me salonunda iki yanında duran jandarma erleri tarafından yakalanıp

getirilmiş ve sanık sandalyesine oturtulmuştur. Olayın düğümünü

çözecek tek şey, hâkimin önündeki dava dosyası değil de taraflar ara-

sındaki diyaloglardır. Bu durumda da hâkime susma görevi düşer.

Hâkimler ve savcılar sanki yalnızca o duruşma için bir araya gelmiş

yabancılar gibidirler. Hâlbuki gerçekte yıllarca aynı ortamda çalışırlar,

lojmanlarda birlikte otururlar, çocukları arkadaştır, aynı okula gider-

ler, belki geçmişte aynı yerlerde çalışmışlardır… Yani birbirlerini çok

iyi tanırlar.

25

Fakat hiçbir filmde savcı ile hâkimin geçmişten tanışıklığı

vurgulanmaz. Bu gerçek Yeşilçam melodramlarında gösterilmez.

3.4.Sanık

Reel hukukta suç şüphesi üzerine başlayan soruşturmanın, suçun

ve suçlunun delilleriyle ortaya konulması halinde yargılama aşama-

sının (mahkemenin) başlaması ve genellikle kapsamlı bir soruşturma

sonucu açılmış ceza yargılamasının sanık veya sanıkların cezalandı-

rılması ile sonuçlanması beklenir. Kapsamlı bir soruşturma ile başla-

yan ceza yargılamasında mahkûmiyet esastır. Beraat ise ancak soruş-

turma aşamasından sonra ortaya çıkan sanığın atılı suçu işlemediğini

gösteren deliller veya suçun unsurları itibari oluşmadığının tespiti ha-

linde mümkündür. Fakat Yeşilçam melodramlarında sanığın atılı suçu

işlediğini seyirci bilir. Buna rağmen seyircinin beklentisi sanığın ceza

almaması veya az ceza alması yönündedir. Neden? Çünkü sanığın atılı

suçu işlemekte haklı nedenleri vardır. Kim olsa o şartlarda o suçu iş-

ler. Böyle sunulur. Sanık da aynı düşüncede olduğundan mağrurdur,

kendini savunmaya dahi gerek görmez, ceza verilecekse de verilsin, o

üzerine düşeni yapmıştır:

25

Türk hukukuna ilişkin Avrupa Birliği yetkililerinin tavsiye raporlarında da

savcıların sürekli aynı mahkemede görev yapmaları, hâkimlerle aynı kürsüde

oturmaları, yakın ilişki içinde olmaları eleştirilmektedir.