

TBB Dergisi 2014 (112)
Emine BALCI
343
Hâkim:
Kendini savunmayacak mısın?
Sanık Kemal:
(Bilmediğiniz çok şey var der gibi hafif bir tebessümle)
Savcı bey her şeyi anlattılar. İlave edeceğim bir şey yok.
Hâkim:
Eğer istersen davayı talik edip sana bir avukat tayin ede-
biliriz.
Sanık Kemal:
(Hafif bir tebessümle) Sizden sadece bir an önce idamımı
rica ederim efendim. (Mahkûm-1973)
Aslında bu kabulleniş, tersten okunduğunda bir çeşit reddediştir
ve aynı zamanda bir acındırmadır, fakat hedef mahkeme heyeti değil-
dir. Hedef, aşamalarda gerçekleri öğrenmiş film seyircisidir. Bu şekil-
de yükselen gerilim ve hüzün mutlu son beklentisini iyice artırır.
Sanıklar bazen de fedakâr ebeveynlerdir. Çocukları için yaptıkla-
rı fedakârlıklar izleyici tarafından bilinir de çocukları bilmez. Çünkü
ölümü göze alırlar ancak çocuklarına acı gerçeği söylemezler. Anneler
genç kızlarını kandırmaya çalışan kötü niyetli kişiyi öldürürler (Ka-
tiller De Ağlar-1966). Anneler çocuklarının tedavisi için para gerek-
tiğinde, kocalarında gözü olan zengin kadın kocalarıyla evlenebilsin
ve çocuğunu tedavi ettirebilsin diye kendini randevu evinde bastır-
tır, bu suretle kötü kadın damgasını üstlenip kocasının kendisinden
nefretle boşanmasını sağlarlar ve sonrasında gelişen olaylar sonunda
başına siyah başörtüsü takmış ve gözleri yere bakan bir sanık olarak
hâkimin karşısına çıkarlar. (Ana Hakkı Ödenmez-1968). Bu gerçekleri
bir film seyircisi bir de hiçbir şeyi anlatmayacağına yemin ettirilmiş
iyi ve yaşlı biri bilir. Böyle fedakâr insanları da yargılamak adil midir?
Filmin kurgusunda cevabın “hayır” olması hedeflenir. Babalar da an-
neler gibidir, işlemedikleri suçu karılarının ve çocuklarının mutluluğu
için üzerlerine alırlar. Mahkemede gerçeği anlatma gereği duymazlar.
Yatarlar yüce mahkeme ne kadar takdir ederse. Yeşilçam melodramla-
rında “sükût ikrardan gelmez”. Susan sanık filmin sonunda suçsuzlu-
ğu anlaşılacak kişidir.
Yeşilçam melodramlarında sevgililer de fazlasıyla fedakârdır. Ye-
şilçam melodramlarında, onlar için de bol miktarda mahkeme kuru-
lur. Belki de en fazla mahkeme sahnesi onlar için kurulur. En ilginç
diyalog Seven Ne Yapmaz (1970) filminde geçer. Burada iki sevgili ci-
nayeti üstlenmek konusunda birbirleriyle yarışırlar, hâkimin nefsi mü-