

Yabancı Irk ve Millet İsimlerinin Soyadı Olarak Kullanılması Yasağı ve Bir Anayasa...
48
Bazı yargıçlar yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak
kullanılmasını engelleyen düzenlemenin amacını,
ratio legis
’ini sor-
gulayarak eşitlik ilkesini “bütünleştirici ve birleştirici”likle bağdaş-
tırmaktadır
66
. Bu bakış açısı sonraki değerlendirmelere de yansımış
olup yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadında kullanılmasına izin
verilmesi ve böylece “egemen unsurlardan farklı çeşitli etnik ve/veya
dini gruplara mensup vatandaşların ayrımcılığa uğramamaları”, “ana-
yasal birliktelik” açısından olumlu bir araç olarak görülmektedir
67
. Bu
doğrultuda “Bir ülkede yaşayanların çoğunluğundan farklı etnik ve/
veya dini kimlikler taşıyan toplulukların bu farklılıklarını tekçi, ho-
mojenleştirici bir anlayışla yok saymak, insan haklarının ihlal edil-
mesi sonucunu doğur”acaktır
68
. Eşitlik hakkından yararlanmanın iş-
levi şöyle ifade edilmektedir: “İnsan haklarına dayalı demokratik ve
özgür bir toplumda milli dayanışma ruhu ve milli birlik, farklılıkları
bastırarak değil, onları tanıyarak, onların zenginliklerden faydalanı-
larak gerçekleştirilebilir.”
69
Bu yaklaşım, insanın doğuştan getirdiği
bazı temel hakları olduğunu savunan tabii hukuk kuramından ziyade
Anglo-Saxon faydacılığıyla bağdaşır görünmektedir. Yargıçlar, yukarı-
da belirtildiği üzere, soyadı seçme hakkını başlı başına bir insan hak-
kı olarak değerlendirerek “farklı bir etnisiteye mensubiyetten dolayı
bireyin bu temel kişilik hakkından mahrum bırakılması demokratik
bir siyasi, hukuki ve toplumsal düzende düşünüleme”yeceğini savun-
maktadır. Böylece uyuşmazlığı etnisite temeline oturtarak ayrımcılık
yapıldığını ve eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
Bir yargıç, isabetli bir şekilde anayasanın başlangıç bölümünde
kendine yer bulan bir ibareyi eşitlik ilkesiyle beraber değerlendirmiş-
tir
70
: Türk milletinin “dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şe-
refli bir üyesi” olması…Gerçekten, tutarlı olunduğu takdirde, evrensel
düzeyde kabul edilecek böylesi bir eşitlik milli boyutta ortaya çıkabile-
cek eşitlikle ilgili pek çok ihtilafı kendiliğinden bertaraf edebilecektir.
66
AMKD, “Haşim Kılıç ve Engin Yıldırım’ın Karşı Oy Yazısı”, op.cit., s.900
67
Benzeri bir yaklaşım diğer bir karşı oy yazısında da görülmektedir: bkz: “Fulya
Kantarcıoğlu, Fettah Oto, Celal Mümtaz Akıncı ve Erdal Tercan’ın Karşı Oy Yazı-
sı”, Ibid., s.906
68
Ibid.
69
Ibid.
70
“Osman Alifeyyaz Paksüt’ün Karşı Oy Yazısı” Ibid., s.903