

TBB Dergisi 2014 (112)
Vedat LAÇİNER
81
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 21.maddesi ve Yönetmeliğin
5.maddesi metni, Konsey üyelerinin ikinci grubundaki üye sayısının
belirlenmesinde çelişkiler yaratmaktadır. Kanunun 21.maddesinin
2.fıkra (ç) bendinde ve Yönetmeliğin 5.maddesinin 1.fıkra (ç) bendinde
geçen “işveren, işçi ve kamu görevlileri sendikaları üst kuruluşlarının
en fazla üyeye sahip ilk üçünden … birer yönetim kurulu üyesi” ifa-
deleri bu belirsizliği doğurmaktadır. Burada, madde metninde sayı-
lan kurumların her birinden ayrı ayrı birer üye olmak üzere 3 üyeye
sahip olmak gerektiği mi, yoksa her bir kurumdan ayrı ayrı üçer üye
olmak üzere toplamda 9 üyeye sahip olmak gerektiği mi sorusu soru-
labilir. Metnin ilk yorumu; her bir sendika üst kuruluşundan Konseye
birer üye gönderilmesidir ki, bu da toplamda 3 eder.
25
Bu yoruma göre
ikinci grupta yer alan üye sayısı toplam 8 olmaktadır. Kanaatimizce
böyle bir yorumlama, metin içinde geçen “ilk üçünden” ibaresini an-
lamsız kılacaktır. İkinci bir yorumlama olarak; işçi, işveren ve kamu
görevlileri sendikaları üst kuruluşlarından “en fazla üyeye sahip ilk
üçünden” ayrı ayrı birer üye alınırsa ise, toplamda 9 üye eder. Yani, en
fazla üyeye sahip işçi sendikası üst kuruluşlarından ilk üçü Konseye
üye gönderecektir. Bu da işçi sendikaları üst kuruluşlarından 3, işve-
ren sendikaları üst kuruluşlarından 3 ve kamu görevlileri sendikaları
üst kuruluşlarından 3 olmak üzere toplamda 9 üye demektir. Böylece
Konsey üyelerinin ikinci grubu toplamda 14 üyeden oluşacaktır. Kon-
sey üyelerinin birinci grubundaki devlet temsilcilerinin sayısının da
14 olduğu düşünülürse, ancak yukarıdaki gibi bir yorumlama Konse-
yin devlet ve devlet dışı üye dengesini sağlayabilecektir. Bu şekilde bir
değerlendirme ile, sözkonusu maddenin 5.fıkrasındaki “oyların eğitli-
ği halinde başkanın oyu kararı belirler” ifadesi de anlam kazanacaktır.
Bu bakış açısını destekler bir hükme Ekonomik ve Sosyal Konse-
yin Kuruluşu, Çalışma ve Yöntemleri Hakkında Kanunun
26
2.madde-
ve iş güvenliği konusunun oldukça bağlantılı olduğu söylenebilir. Bu bağlamda,
Konsey üyeleri arasında tüketici derneklerinden bir temsilcinin de bulunması
isabetli olacaktır. Konunun önemine binaen, kot taşlama işçilerinin durumu ile
ilgili olarak Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Ali Çetin’in, “Kot-
lar beyazlarken, yaşamlar kararıyor. Kızlarımız ve oğullarımızın giydiği kotlar
üzerinde ciğerleri sönen bir işçinin izi var. İnsanlık dışı üretilen taşlanmış kotları
boykot edelim” çağrısı örnek olarak verilebilir.
http://www.hurriyet.com.tr/an-kara/15141485.asp (Erişim: 17.10.2013).
25
Centel, s.7.
26
4641 sayılı Kanun, RG., 21.04.2001, 24380.