Background Image
Previous Page  253 / 341 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 253 / 341 Next Page
Page Background

Askerî Ceza Hukukunda Ast’a Müessir Fiil Suçu (Asck M.117)

252

min acı çeken hastasına tedavi veya ağrılarını dindirmek için gerekli

ilaçları vermemesi böyledir.

88

AsCK 117’deki

‘tazip maksadiyle madunun hizmetini(n) lüzumsuz yere

güçleştir(ilmesi) veya onun diğer askerler tarafından tazip edilmesi veya sui-

muamelede bulunulmasına müsamaha ed(ilmesi)’

eylemlerinde

suçun fai-

linin belli bir yükümlülük altında emir vermeye yetkili bir üst ya da

amir olması durumunda TCK 88’deki şartların

89

burada da oluştuğu

söylenebilir.

Ancak burada failin genel kastı yeterli olmayıp ayrıca tazip

gibi bir saik altında suçu işlemelidir.

Ancak AsCK’da TCK 88’nci madde gibi bir düzenleme olmadığın-

dan kanaatimizce AsCK 117’nci maddesinin ihmal suretiyle işlenmesi

hali ancak ceza takdirinde hakim tarafından cezanın alt sınırdan ve-

rilmesinde göz önüne alınabilir.

90

2. Suçun Faili

Bazı suçlar özel bir yükümlülük altında bulunan veya belli ni-

teliklere haiz kişiler tarafından işlenebilir. Böyle suçlara ‘

belirli ki-

şiler tarafından işlenebilen suçlar’

veya ‘

mahsus suçlar’, ‘özgü suçlar’

adı

verilmektedir.

91

AsCK 117’deki suç sadece ‘

askerî

şahıslar’

92

arasında

88

Özbek vd., s.197.

89

Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz.Tezcan vd., s.229.

90

Doktrinde kasten yaralamanın netice sebebiyle ağırlaşmış hallerinin ihmali ha-

reketle işlenmesi durumunda cezanın nasıl verileceği tartışılmış ve böyle bir

durumda, netice faile isnad edilebiliyor ise m.23 de göz önüne alındığında en

azından taksir seviyesinde kusurunun olması şartıyla ihmali bir hareket içindeki

failin ağır neticeden sorumlu olacağı açıklanmıştır.(Bkz. Özbek vd., s.204) AsCK

118’deki ağır neticelerin uygulanması bakımından sadece AsCK 117’deki suçun

işlenmiş olması arandığından suçun icrai ya da ihmali olarak işlenmesi arasında

bu açıdan kanaatimizce bir tartışma bulunmamaktadır.

91

Artuk Gökçen, Yenidünya, s.22.

92

Askerî hukuk mevzuatında, asker kişilerin kimler olduğu konusunda dağınık

halde birçok hükme rastlamak mümkündür. Örneğin; İç Hizmet Kanunu 2’inci

maddesine göre, Asker, “Askerlik mükellefiyeti altına giren şahıslarla (Erbaş ve

erler) özel kanunlarla Silâhlı Kuvvetlere intisap eden ve resmî bir kıyafet taşıyan

şahsa denir”; AsCK 3/1’inci fıkrasında ise, “Askerî şahıslar; Mareşalden asteğme-

ne kadar subaylar, astsubaylar, Millî Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvet-

leri kadro ve kuruluşunda çalışan sivil personel, uzman jandarma, uzman erbaş,

sözleşmeli erbaş ve er ile erbaş ve erler ile askerî öğrenciler” dir; AsYUK 10/A

maddesinde ise, “A) Muvazzaf askerler; subaylar, astsubaylar, askerî öğrenciler,

uzman jandarmalar, uzman erbaşlar, erbaş ve erler, B) Yedek askerler (Askerî

hizmette bulundukları sürece), C) Milli Savunma Bakanlığı veya Türk Silâhlı