Background Image
Previous Page  330 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 330 / 497 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (114)

Dilaver NİŞANCI

329

OECD, yolsuzluğun ortadan kaldırılabilmesi için uzun süredir

çaba göstermektedir. Bu çabaların başında, yolsuzluğu önleyici proje-

ler ve aynı zamanda yolsuzluk ile mücadele algısını topluma yaymak

için kamu platformunu aydınlatıcı yayınlara ağırlık verilmesi gelmek-

tedir. Bunun bir diğer gayesi, mali şeffaflık ve hesap verme sorumlulu-

ğunu kamu kesimine yerleştirmektir. Bu noktada toplumun bilinçlen-

dirilmesi amaçlanmış ve yolsuzlukla mücadelede ortak hareket etme

duygusunun ortaya çıkarılmasına çalışılmıştır. Yapılan çalışmalarda

diğer bir amaç ise uluslararası ticari faaliyetlerde yolsuzluğu ortadan

kaldırarak ülkelerin rekabet güçlerinin ön plana çıktığı bir ortam oluş-

turma gayretidir.

31

5.2. Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine

Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi

Ekonomik kalkınmayı zaafa uğratan ve uluslararası rekabet koşul-

larında sapmaya yol açan rüşvetin son yıllarda özellikle uluslararası

ticari işlemlerde son derece yaygın hale gelmesi bu konuda uluslarara-

sı alanda önlem alınmasının zorunlu hale getirmiştir.

32

Bu kapsamda

kabul edilen ilk uluslararası belge 27 Mayıs 1994 tarihli “Uluslararası

Ticari İşlemlerde Rüşvetin Önlenmesi Konusundaki OECD Tavsiyele-

ri” dir. Söz konusu belge, 1997 yılında gözden geçirilerek genişletilmiş

ve 21.11.1997 tarihinde “Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Kamu

Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi” kabul edilmiş-

tir. Şubat 1999’da yürürlüğe giren Sözleşmeye Türkiye’nin de araların-

da bulunduğu 30 OECD üyesi ülke ve 7 OECD üyesi olmayan ülke

taraftır.

33

31

Karakaş, M. ve Çak, M. (2007), “Yolsuzlukla Mücadelede Uluslararası Kuruluşla-

rın Rolü”,

Maliye Dergisi

, S. 153, s. 87. Aktaran Örücü ve diğerleri, s. 546-547.

32

Son yıllarda, özellikle geçiş ekonomilerinde, yabancı ülkelerde ticari işlemlerin

yürütülebilmesi için rüşvet kaçınılmaz bir araç haline gelmiştir. Örneğin; Doğu

Avrupa’da ulusal ya da bölgesel ticari işlemlerin %40-60’ında rüşvet ödendiği ve

ödenen rüşvetin firmalara yıllık gelirlerinin %2-8’i oranında ilave maliyet yarattı-

ğı iddia edilmektedir. Bu örnek, yabancı rüşvetin ticari işlemlerin yürütülmesinde

önemli ölçüde yaygınlaştığının ve uluslararası ticaret üzerindeki etkisinin göster-

gesidir. Zoe GOUNARI, “The OECD Convention on Combating Bribery of Fore-

ign Public Officials in International Business Tr

ansactions:Theory

and Practice”,

http://www.dundee.ac.uk/cepmlp/car/html/CAR9_ARTICLE2.pdf.

Aktaran

Aykın ve Avcı, s. 2.

33

OECD üyesi ülkeler: Avustralya, Avusturya, Belçika, Kanada, Çek Cumhuriye-

ti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda,