Background Image
Previous Page  416 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 416 / 497 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (114)

Talih UYAR

415

3533 sayılı Kanuna göre “

zorunlu( mecburi) tahkim”

söz konusu olan

durumlarda, itirazın iptali davasına h a k e m s ı f a t ı’yla -genel mah-

kemece- bakılır.

Yüksek mahkeme,

bu konuyla ilgili olarak “

Türk Te-

lekom ile Tedaş,

256

Ego Genel Müdürlüğü ile …Belediye Başkanlığı,

257

Türk

Telekom ile Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü

258

arasındaki uyuşmazlığın

-3533 sayılı Kanunda öngörülen- mecburi (zorunlu) tahkim prosedü-

rü çerçevesinde çözümlenemeyeceğini” buna karşın

“Posta İşletmeleri

Genel Müdürlüğü ile …Belediye Başkanlığı

259

ve …DSİ. Genel Müdürlüğü

ile …Belediye Başkanlığı

260

arasındaki uyuşmazlığın -3533 sayılı Ka-

nunda öngörülen- mecburi (zorunlu) tahkim prosedürü çerçevesinde

çözümleneceğini” belirtmiştir…

Takip konusu alacak

kamu alacağı

niteliğinde olduğu için 6183 sayı-

lı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre takip

edilmesi gerekmesine rağmen, İİK.na göre icra dairesinde takibe ko-

nulmuşsa, borçlunun ödeme emrine itirazı üzerine genel mahkemede

“itirazın iptali davası” açılmışsa, mahkemece

görevsizlik kararı

verilme-

si gerekir.

261

Keza ortada

idari yargı yerinde

çözümlenmesi gereken bir uyuş-

mazlık varsa –örneğin; belediyede memur olarak çalışan davacı ile da-

valı belediye arasında ödenmeyen maaşlar konusunda bir uyuşmazlık

çıkmışsa- yapılan icra takibine itiraz üzerine genel mahkemede açılan

“itirazın iptali davası”nda

görevsizlik kararı

verilmesi gerekir.

262

Doktrinde

263

, “haksız fiilden doğan bir alacak için yapılan ilamsız

icra takibinde, borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi halinde, alacak-

lının kamu davasına müdahale ederek tazminat talep etmek suretiy-

le (CMK. mad. 237) de itirazın iptali davası açabileceği, mahkemenin

borçluyu tazminata mahkum etmesi ile borçlunun itirazının iptal

edilmiş olacağı ve alacaklının bu kararla ilamsız icra takibine devam

edebileceği ancak alacak likit olmadığı için borçlunun inkar tazmina-

tına mahkum edilemeyeceği” belirtilmiştir.

256

Bknz: 19. HD. 18.12.2003 T. 88/12906

257

Bknz: 19. HD. 16.10.2002 T. 8317/6672

258

Bknz: HGK. 26.6.2002 T. 19-559/251

259

Bknz: 19. HD. 5.7.2000 T. 5010/5398

260

Bknz: 19. HD. 15.1.1996 T. 3875/60

261

Bknz: 3. HD. 4.12.1989 T. 2186/9199

262

Bknz: 4. HD. 15.1.2002 T. 9379/358

263

Bknz: Kuru, B. İcra ve İflas Hukuku, C:1, s:290