

Tarafların Sulhe Teşvik Edilmesinde Etkili Bir Örnek: İngiliz Hukuk Yargılamasında...
310
sine dair zorunluluk, her hangi bir üst sınır olmaksızın mutlaka geti-
rilmelidir. Ayrıca bu zorunluluk icra takibinin yanı sıra alacak davası
açılması bakımından da söz konusu olmalıdır.
SONUÇ
İngiliz hukuk yargılamasında ve Common Law hukuk düzenine
dâhil olan diğer bazı ülkelerde uygulanan resmi sulh önerileri aracı-
lığı ile tarafların davanın çok erken bir aşamasında, hatta dava açıl-
madan önce dahi birbirlerine, özel bazı yasal sonuçlar bağlanmış olan
resmî sulh önerileri getirebilmeleri imkânı sağlanmaktadır. Bu sulh
önerilerini alelade sulh önerilerinden ayıran temel fark, resmî sulh
önerilerinin reddedilmesi fakat dava sonunda verilen hüküm ile öne-
riye kıyasla daha avantajlı bir sonuç elde edilememesi halinde, öneriyi
kabul etmemiş olan taraf hakkında bazı yaptırımların düzenlenmiş
olmasıdır. Konu, 1999 tarihli İngiliz Hukuk Usulü Kanunun 36. Kıs-
mında ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.
İngiliz hukuk yargılamasında yargılama giderlerinin dava so-
nunda kime, hangi şekilde yükletilebileceği meselesi davanın tarafları
bakımından bir belirsizlik arz etmektedir. Kanunun 44. Kısmında bu
yönde mahkemeye çok geniş bir takdir yetkisi verildiği için taraflar,
davanın başında ve dava sürerken ne gibi yargılama giderleri ile so-
rumlu olacaklarını çoğunlukla bilememektedirler. Resmî sulh öneri-
lerinin sonuçları ise Kanun tarafından ayrıntılı şekilde düzenlendiği
için, taraflar, bu şekilde bir öneri getirerek, dava sonunda yargılama
giderleri bakımından var olan belirsizliği büyük ölçüde giderebilmek-
tedirler.
Resmî sulh önerileri usulü belirli şekil şartlarına tabi tutulmuştur.
Bu şartlara uymayan önerilerin 36. Kısım sulh önerileri olarak kabul
edilmeleri kural olarak mümkün değildir. Önerinin yazılı şekilde ya-
pılması ve karşı tarafa tebliğ edilmesi gerekir. Bağlayıcı süre içerisin-
de öneri tek taraflı olarak kabul edilebilir. Süre dolduktan sonra ise
kabul için mahkemenin izni gerekmektedir. Süre dolmadan önerinin
geri alınması da yine mahkemenin iznine bağlıdır. Ancak tüm bu hal-
lerde bahsedilen mahkeme (hâkim), asıl davayı gören mahkemeden
başka bir mahkeme olmalıdır; zira söz konusu öneri, önerinin etkisin-