Background Image
Previous Page  96 / 517 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 96 / 517 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (115)

Ömer ÖMEROĞLU

95

mizce sorun oluşmayacaktır. Çünkü, savcı kanunun açık düzenlemesi

karşısında yetkili olup, bu konuda koşullar oluşmuşsa fiziki kimliğin

tespitine karar vermelidir. Mesele, savcının ve mahkemenin aynı anda

kendilerini yetkili görüp, farklı kararlara ulaşmaları halinde çıkacak-

tır. Örneğin, mahkemenin sanığın fizik kimliğinin tespitine yer olma-

dığına karar verirken, savcının sanığın fizik kimliğinin tespitine karar

vermesi halinde sıkıntı çıkacağı açıktır. Kolluk bu kararlardan hangisi-

ni uygulayacaktır? Bu konuda düzenleme bulunmamaktadır. Kanaati-

mizce kanun ve yönetmelik arasındaki bu farklılık, bir yasal düzenle-

meyle giderilmelidir. Görüşümüzce soruşturma safhasında savcının,

kovuşturma safhasında mahkemenin yetkili olduğu düzenlenmeli ve

soruşturma aşamasında, şüpheliye ek güvence getirme açısından ha-

kimden de bu konuda karar istenebileceği hüküm altına alınmalıdır.

Çünkü, hakimin bu konudaki kararına itiraz mümkündür, oysa savcı

kararına karşı böyle bir yol yoktur.

Düşüncemizce, diğer bir eksiklik ya da sorun, şüpheli ve sanı-

ğın fizik kimlik tespitinin bir kararla yapılması gerektiğinin düzen-

lenmemiş olmasıdır. Fizik kimliğinin tespiti bir kararla yapılmalıdır.

Değerlendirmemize göre fizik kimliğin tespiti bir koruma tedbiridir

ve ilgililer tedbirin içeriğini ve gerekçesini bilebilmelidir. Ayrıca karar

halinde ortaya çıkması, yargısal denetimi kolaylaştıracaktır. Uygula-

mada savcı tarafından kolluğa gönderilen sözlü ve yazılı talimat ya da

mahkemelerin yazılarıyla fizik kimlik tespiti yapılmasını yerinde bul-

muyoruz; fizik kimlik tespiti yolunda muhakeme faaliyeti sonucunun

bir karar ile ortaya konulması, daha sağlıklı ve muhakeme hukuku-

nun amaçlarına daha uygun olacaktır. Kararlar mutlaka gerekçe taşı-

malıdır. Gerekçesi olmayan kararın, karar olma niteliği dahi, tartışma-

lıdır. Bu nedenle konuyla ilgili karar, şüpheli ve sanığın kimlik tespiti

yoluna neden gidildiğini içeren gerekçeyi taşımalıdır

66

. Aynı biçimde

kararın içerik ve kapsamı da net biçimde anlaşılır olmalıdır. Karar,

fizik kimliğin tespitine şeklinde genel geçer ifadeler taşımamalıdır.

Kararın kapsamının net olmaması halinde, örneğin, yalnızca fotoğ-

66

Ceza mahkemesi kararlarının gerekçe taşımasının zorunluluğu konusunda bkz.

AİHM’nin 15.10.2001 tarihli Papon-Fransa ve 06.09.2005 tarihli Salov-Ukrayna ka-

rarları, Serkan Cengiz/Fanrettin Demirağ/Teoman Ergül/Jeremy Mcbrıde/ Dur-

muş Tezcan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları Işığında Ceza Yargıla-

ması Kurum ve Kavramları, Ankara 2008, Türkiye Barolar Birliği Yayını s.210-211.