

TBB Dergisi 2014 (115)
Ömer ÖMEROĞLU
93
dava ve hükme esas kimlik bilgilerinden yararlanmak yeterlidir. Buna
rağmen fizik kimliği tespit edilmiş ise, kimliği önceden belirlenmiş
olan kişiye yönelik kayıtların saklanması anlamlı olmayacağından da-
vanın reddi halinde, fizik kimlik tespitine dair kayıtların yok edilme-
sine ilişkin düzenleme yapmak doğru olacaktır.
Danıştay 10. Dairesi’nin 2007/4364 Esas ve 2010/10458 Karar nu-
maralı 06.12.2010 tarihli kararında
“ …Bu durumda, davacının(sanık
kastedilmektedir)
63
yakalanıp yargılanması aşamasında alınan parmak izi kaydı
ile fotoğraf kayıtlarının, beraat kararı üzerine silinmeyip, “kimlik tespiti” ama-
cıyla kullanılmak üzere saklanması yolunda tesis edilen dava konusu işlemde,
konuyu düzenleyen mevzuat hükümlerine ve hukuka aykırılık bulunmadı-
ğından, davanın reddine karar verilmesi
gerekirken, işlemin iptali yolundaki
İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır…”
şeklindeki
gerekçeyle beraat eden sanığa yönelik fizik kimlik tespiti işlemlerinin
kimlik tespiti amacıyla saklanmasında sakınca bulunmadığına karar
vermiştir
64
. Bu kararın benzersiz olma hakkından, özel hayatın gizli-
liğinin korunmasına kadar birçok açıdan değerlendirilmesini yapmak
mümkündür. Ancak bu değerlendirmelerin konumuzun sınırlarını
aşacağı açıktır. Bu sebeple, sözü geçen değerlendirmelere girmiyoruz.
Fakat şu değerlendirmeyi de yapmak istiyoruz; yolda yürürken kar
yağışı nedeniyle ayağı kayan bir kişinin, düşmemek için yakınında
bulunan otomobile tutunmak zorunda kaldığını varsayalım. Kısa bir
süre önce bu otomobilden hırsızlık yapılmış olsun. Bu şahsın parmak
izinin araç üzerinde kalması doğaldır. Aynı şahsın hırsızlık suçundan
yargılanıp beraat etmesi halinde, kararın kesinleşmesine rağmen, par-
mak izinin herhangi bir isim altında devamlı surette saklanması doğ-
ru olur mu? Beraat bir aklanma ise, bu şahsı diğerlerinden ayırmak
anayasal eşitlik ilkesine uygun sayılır mı? Bu sorulara olumlu cevap
vermek olanaksızdır. Devletin kimlik tespit etme görev ve yetkisinin
bulunduğu tartışmadan uzaktır. Ancak bu yetkinin, ayağı kayan bire-
yin, kendini kurtarma refleksi üzerinden kullanılmaması gerektiği de,
çok açıktır. Beraat aklanma ise, ki böyle olduğu tereddütsüzdür, beraat
eden şahsın fizik kimlik tespitine yönelik kayıtların saklanması, onun
konumunun masum sayılan diğer kişilerden ayrı tutulması neticesini
63
Burada davacı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçunun
sanığıdır.
64
(http://www.kararara.com. Erişim Tarihi 15.12.2013).