Background Image
Previous Page  93 / 517 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 93 / 517 Next Page
Page Background

Ceza Muhakemesinde Şüpheli ve Sanığın Fizik Kimlik Tespiti

92

de doğru ve muhakeme hukukunun amaçlarına uygundur. Ancak,

ceza verilmesine yer olmadığına dair verilen kararlarla neticelenen

muhakemede, fizik kimliğin tespitine ilişkin kayıtların yok edilmesi-

nin, her zaman, yerinde olmayabileceği görüşündeyiz. CMK’nun 223.

maddesinin 4. fıkrasının düzenlemesi gereği, işlenen fiilin suç olma

özelliğini devam ettirmesine rağmen; etkin pişmanlık, şahsi cezasızlık

sebebinin varlığı, karşılıklı hakaret ve işlenen fiilin haksızlık içeriği-

nin azlığı hallerinde de sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığı

kararı verilecektir

62

. Kanunun düzenlemesi işlenen filin suç oluşturma

özelliğinin devam ettiği belirtmektedir. Ceza verilmesine yer olmadı-

ğına ilişkin karar, fiilin o kişi tarafından işlendiğini gösterecek ve ke-

sin hükümle birlikte birey suçlu sayılacaktır. Bu kişinin fizik kimliği-

nin tespitine ilişkin kayıtların yok edilmesi konusunda, mahkumiyet

hükmünden farklı bir düzenlemeye gerek bulunmadığı görüşündeyiz.

Fiili suç sayılan ve kimliğini bildirme konusundaki yükümlülüğüne

uymayan kişilerin, sırf ceza verilmesine yer bulunmaması nedeniyle

ayrıksı bir konuma tabi tutulmaları çelişki oluşturur. Hakkında şahsi

cezasızlık nedeni bulunan hırsızlık sanığının, bulunmayandan, fiilin

suç oluşturması açısından farkı olmadığına göre, fiziki kimlik tespiti-

ne dair kayıtların yok edilmesi açısından da farkı olmamalıdır. Sonuç

itibarıyla, hakkında şahsi cezasızlık nedeni olan kişi de, diğeri gibi

kimliğini bildirme yükümlülüğüne uymamıştır. Aynı yükümlülüğe

uymayan iki kişiden birine, sırf hakkında şahsi cezasızlık nedeni var

diye, kayıtların silinmesi konusunda ayrıcalık oluşturacak bir uygula-

ma yapılmasının yerinde olmadığı düşüncesindeyiz.

CMK’nun 81. maddesi beraat ve ceza verilmesine yer olmadığına

ilişkin kararlarla sonuçlanan muhakeme sürecindeki fizik kimliğin

tespitine dair kayıtların yok edileceğini düzenlemektedir. Demek ki,

davanın reddi halinde bu kayıtların yok edilmesi söz konusu olma-

yacaktır. Davanın reddi sanık hakkında aynı fiil nedeniyle açılmış bir

dava veya verilmiş bir hüküm bulunmasına bağlıdır. Sanık hakkında

açılmış bir dava veya verilmiş bir hüküm varsa, kimliği zaten önceden

tespit edilmiş demektir. Öyle ise, davanın reddi kararının verileceği

bir muhakeme sürecinde fizik kimliğin tespitine gerek yoktur, önceki

62

Erkan Şenses “Ceza Muhakemesi Hukukunda Ceza Verilmesine Yer Olmadığı

Kararı”,

Türkiye Barolar Birliği Dergisi

, Ankara 2013, S:105, s.382.