Background Image
Previous Page  175 / 449 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 175 / 449 Next Page
Page Background

İdarenin Sosyal Risk Sorumluluğunda İlliyet Bağı Meselesi

174

kararlarının yanlış olmaktan ziyade kapsamının yeterince geniş tu-

tulmadığını düşünmektedir:

kavramlar ele alındıkları dönemin anlayışı,

bilgi birikimi ve hatta onu ele alanın yaratıcı zekâsına bağlı olarak ilk anla-

mıyla bağı kopmadan içerik itibarıyla yenilenebilir ve geliştirilebilirler

175

. Risk

kavramının sosyalleşmesi artık sadece asayiş olaylarını değil, bulaşıcı

hastalıklar, bunların tedavisinde ortaya çıkan büyük yanlışlıklar, dep-

remlerin ortaya koyduğu yapı sorunları, hastalıklı kan verilmesi, çev-

re sorunlarının genel zararlı etkisi vs. gibi birçok konunun sosyal risk

kavramı içinde ele alınmasını gerektirmektedir

176

. Dolayısıyla, bunun

bir ihtiyaç olduğunu ve bu ihtiyaca kavramların geleneksel anlamla-

rıyla karşılık verilmekte yetersiz kalınacağını düşünmektedir. Keza

idarenin denetim eksikliği ya da hareketsizliği idari eylem niteliği ta-

şımasına rağmen, Danıştay bu tür olaylarda kusur derecesini açıklı-

ğa kavuşturabilecek kararlar vermemekte ya da verememekte sonuç

olarak eylemin ağırlaştırıcı kusur olup olmadığı hususu netleşmemek-

tedir

177

. Genel olarak olarak Yaşar da Atay gibi, sosyal risk ilkesinin

alanının daha fazla genişletilerek uygulanmasını savunmaktadır.

SONUÇ

Yukarıda incelendiği ve açıklandığı üzere, Danıştay toplumsal

olay mahiyetini taşıyan benzer durumlar için bazen illiyet bağının

varlığını arayarak idarenin kusurlu ya da kusursuz sorumluluğuna

başvurmakta, bazen de illiyet bağının olmamasını temel alarak sosyal

risk sorumluluğunu uygulamaktadır. Danıştay’ın benzer davalarda

çelişkili ve faklı kararlar vermesi bu yönüyle hukuki güvenlik ilkesini

de zedeler niteliktedir. Danıştay’ın sosyal riskte illiyet bağını arama-

masının arkasındaki nedenler ise şu şekilde sıralanabilir.

Danıştay kusur karinesinin uyguluyor gibi görünse de açıkça kusu-

run varlığına dayanarak karar vermemektedir. Çünkü böyle bir durum-

da hem idareye kusurun yokluğunu ispat ederek sorumluluktan kur-

tulma şansı tanımış olmakta, hem de kusur varsa kusurun derecesinin

ölçülmesi gibi zahmetli ve hatta sübjektif bir yola girmek zorunda kal-

maktadır. Sosyal risk ilkesini uygulayarak hem idareyi ispat külfetinden

hem de kendisini kusuru ölçme zahmetinden kurtarmaktadır. Gerçek-

175

Ibid.

176

Ibid.

177

Ibid., s. 215.