Background Image
Previous Page  177 / 449 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 177 / 449 Next Page
Page Background

İdarenin Sosyal Risk Sorumluluğunda İlliyet Bağı Meselesi

176

Akyılmaz’ın Danıştay içtihadının Anayasa madde 125’e aykırı oldu-

ğu yönündeki görüşüne yer vermiştik. Bu durumda şöyle bir soru ile

karşı kaşıya kalmaktayız: eğer içtihat Anayasaya aykırı ise, illiyet bağı

aranmadan idarenin sorumluluğunun kanunla belirlenmesi de aynı

şekilde Anayasaya aykırı olmayacak mıdır?

Özel hukuktan alınan şu örnek dikkat çekicidir. Bir kişi yol üze-

rinde yürürken arkasından gelen araba ona çarpmıştır. Kişi düştükten

ve bir süre yerde yattıktan sonra oradan geçen iki araç daha üstünden

geçmiş ve kişi ölmüştür. Bu olayda zarar verici, daha doğrusu ölüme

yol açıcı davranıştan kim sorumlu olacaktır. Başka bir ifadeyle uygun

illiyet bağı hangi fiile bağlanmalıdır. Oğuzman bu örnekte, sebep tes-

pit edilemediği takdirde kimseyi sorumlu tutmak mümkün değildir,

demektedir

180

. Eğer özel hukuktaki bu örnek toplumsal olaylar ile terör

eylemlerine uygulanırsa, zarara yol açan kişinin tespit edilememesi

dolayısıyla, mağdur zarara katlanmak (casum sentit dominis) duru-

munda kalacaktır.

Hukuk ve mantık kuralları çerçevesinde düşünüldüğünde kimse-

nin başkasının fiilinden dolayı oluşan zarardan sorumlu tutulmama-

sı gerekir. Terör eylemlerinden dolayı zarara uğrayanların açacakları

davalarda da idari yargı yerleri öncelikle idarenin bireyin güvenliğini

sağlama görevini tam olarak yerine getirip getirmediğini, başka bir

ifadeyle idarenin hizmet kusurunun bulunup bulunmadığını araştır-

malı ve hizmet kusuru yoksa, şartları gerçekleşmişse idarenin kusur-

suz sorumluluğu olup olmadığı yönünde araştırma yapmalıdır

181

. Bu

bakımdan, Günday’ın ileri sürdüğü ve Yaşar tarafından da savunulan

denetim eksikliği ve hareketsizliğin esasında bir idari davranış oldu-

ğu ve bu yönüyle idarenin kusurlu sorumluluğunun söz konusu oldu-

ğu görüş de dikkate değerdir

182

.

İdare hukukuna özel hukukun kavramlarıyla yanıt aramak ise

şüpheli ve adaletsiz sonuçlara yol açabilir. Çünkü idare hukukunda

bireyin yararı korunurken aynı zamanda toplum korunmaktadır. Bu-

nunla beraber idari yargı organları tarafından idarenin sorumluluğu-

nun tayininde kullanılan hakkaniyet, nasafet, hakça, vicdani kanaat

180

Oğuzman ve Öz, Borçlar Hukuku, op.cit, s. 526.

181

Akyılmaz, “Sosyal Risk İlkesi ve Uygulama Alanı”, op.cit, s. 205.

182

Günday, İdare Hukuku, op.cit, s. 381; Yaşar, “İdarenin Sorumluluğu Üzerine Dü-

şünceler”, op.cit, s. 215.