Background Image
Previous Page  176 / 449 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 176 / 449 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (116)

Hayrettin YILDIZ

175

ten de, sosyal risk uygulamasının kusursuz sorumluluk alanında vücut

bulmasının temel nedeni idarenin sorumluluğunun hizmet kusuruna

dayandırılması halinde ortaya çıkacak olan ispat meselesidir

178

.

Sosyal risk ilkesini bir kusursuz sorumluluk ilkesi olarak uygula-

yarak, hem karara hem de idarenin sorumluğuna nötr, objektif bir içe-

rik kazandırmaktadır. Bu şekilde idareyi kınanmaktan, ayıplanmak-

tan ve hatta zalim olarak nitelendirilmekten kurtarmış olmaktadır.

İlke, bireyi mali açıdan koruyan bir veçheye sahip olduğundan idareyi

sorumlu ve bireye değer veren bir görünüme kavuşturmaktadır. Bu

şekilde hem vatandaş hem idare korunmuş olmaktadır.

Danıştay kararlarını verirken vicdani kanaat kullanılmaktadır.

Çünkü zarara uğrayan kişi, olayla ilgisi ve kusuru olmaksızın zara-

ra uğramaktadır. Bireyin tek kusuru sadece belli bir zamanda mutad

olarak kullandığı bir yoldan geçmek ya da olayın vuku bulduğu yer-

de yaşıyor olmaktır. Bu zarar görmezden gelinememektedir. Üstelik

husumetin yöneltildiği taraf idare olmakla beraber iki taraf arasında-

ki mücadelede zarara uğrayan birey/vatandaş olmaktadır. Danıştay

büyük ihtimalle şöyle bir sorudan yola çıkmaktadır: neden iki taraf

arasındaki ihtilaftan doğan bir olaydan dolayı birey meydana gelen

zarara katlanmak zorunda olsun? Dolayısıyla burada vicdani bir mu-

hasebe söz konusudur. Danıştay, insani düşüncelerle hareket etmek-

tedir. Ancak bu vicdani ve insani ilkeler her zaman hukuk ilkeleriyle

uyarlık gösteremeyebilmektedir.

Sosyal olaylar nedeniyle uğranılan zararlar, özel ve olağandışı za-

rarlardır. Bu açıdan kusursuz sorumluluk ilkeleri ile uğranılan zararlar

ile sosyal olaylar sonucu uğranılan zararlar nitelik bakımından uyuş-

maktadır

179

. Bu yüzden de, adi bir suçtan dolayı meydana gelen zararla

toplumsal olay nedeniyle meydana gelen zarar bir tutularak tazmin

yoluna gidilemez. Sosyal riskin diğer kusursuz sorumluluk halleriyle

uyuşmadığı tek nokta ise illiyet bağının aranmaması meselesidir ve bu

mesele son derece büyük önem arz etmektedir. İlkenin çerçevesinin

ve dolayısıyla idarenin toplumsal olaylar ve terör eylemleri dolayısıy-

la sorumluluğunun Fransa’da olduğu gibi kanunla düzenlenmesi ye-

rinde gözükmektedir. Ancak sorun burada bitmemektedir. Yukarıda

178

Akyılmaz, “Sosyal Risk İlkesi ve Uygulama Alanı”, op.cit, s. 195.

179

Kusursuz sorumlulukta meydana gelen zararın özellikleri için bkz. Gözler, İdare

Hukuku, op.cit, s. 1167 vd.