Background Image
Previous Page  417 / 453 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 417 / 453 Next Page
Page Background

Uluslararası Adalet Divanı’nın Yargı Yetkisi ve Yargı Yetkisini Genişletme Çabalarının Eleştirisi

416

Bu görüş, genellikle muğlak ve genel ifadelerden yola çıkarak – “başlı-

ca yargı organı”, “işbirliği ve dayanışma ilkesi” vb. - danışma görüşüne

belli bir bağlayıcılık kazandırmaya çalışmaktadır. Öte yandan, çekiş-

meli yargı yetkisi kapsamında da Genel Kurul veya Güvenlik Konseyi

kararlarının temyizen incelenebileceği düşünülmektedir. Bu görüş de

poitif dayanaktan yoksundur. Kaldı ki, çekişmeli yargı yetkisi kapsa-

mında, anılan organların kararlarının uygulanmaması da temyizen

inceleme sonucunu doğurmayacak, bu kararlar bağlayıcılıklarını ve

geçerliliklerini sürdüreceklerdir. Güvenlik Konseyi ve Genel Kurul

kararlarının temyizen bir argı organı tarafından incelenebilmesine

yönelik bütün bu çabaların amacı uluslararası latformda hukukun

üstünlüğünü hakim kılmaktır. Özellikle de BM Güvenlik Konseyi’nin

belli hadiseleri hukuken nitelendirirken (“saldırı”, “savaş”, “etnik te-

mizlik” vb.) siyasi davranması uluslararası hukukun yeknesak bir şe-

kilde uygulanmasını ve yorumlanmasını kuşkusuz ki olumsuz yönde

etkilemektedir. Ancak, bu sorunu aşmanın yolu zorlama yorumlarla

Divan’ın yetkilerinin hukuka aykırı şekilde genişletilmesi değil, Statü

ve BM Şartı’nda gerekli tadillerin yapılmasıdır. Aksi halde, UAD’nın

kararlarının Güvenlik Konseyi üzerinde hukuken bağlayıcı olduğuna

karar verip bu yönde içtihat geliştirmesi, iddia edildiği gibi BM organ-

ları arasında dayanışma ve işbirliği ortamı yaratmaktan ziyade anlam-

sız bir çekişmeye yol açabilir.

Uluslararası Adalet Divanı Statüsü ve İçtüzüğü devlet egemenli-

ğinin uluslararası hukukun temeline oturtulduğu bir anlayış ile dü-

zenlenmiştir. Yukarıda yaptığımız yoruma ilişkin açıklamalar da bu

anlayıştan kaynaklanmaktadır. UAD’nın yargı yetkisi bir istisna teş-

kil etmektedir. Tabii ki uluslararası hukuk geliştikçe ihtiyaçların da

değişmesi mümkündür. Uluslararası barış ve güvenliğin, uluslararası

toplum menfaatlerinin devlet egemenliğinden daha üstte tutulduğu

bir anlayışla hazırlanan bir uluslararası mahkeme statüsü açısından,

mahkemenin yetkili olmasının esas, yetkisiz olmasının istisna oldu-

ğu söyenebilecektir. Lakin, bu konuda gelişmeler yaşanmakla birlikte,

mevcut durumda bu yönde yorum yapılmasının mümkün olmadığını

düşünmekteyiz. Bu sebeple, okuyucunun bizi klasik görüşün ebedi sa-

vunucusu olarak görmemesini rica ederiz.