

Torba Yasalar ve Yasama Sürecindeki İçtüzük İhlallerinin Şekil Denetimi Sorunu
86
dukları için” kanun/kanun değişikliği teklif edebilirler. Fakat teklif
ettikleri kanun/kanun değişikliği metnini;
i) Meclis Başkanlığına sunmaları,
ii) Teklifin yasal prosedürü takip ederek bir ya da birkaç komis-
yona havale edilmesi,
iii) Gündeme alınması,
iv) Teklifin birtakım başka ilgisiz yasaların içinde değil, başlı başı-
na görüşülmesi,
Gerekmektedir. Oysa komisyonlardaki eklemeler bu prosedürü
takip etmeksizin yapılmaktadır ve dolayısıyla “milletvekillerinin ru-
tin yasama faaliyeti” olarak tanımlannası mümkün değildir.
Dolayısıyla, kanaatimizce; Tasarı metinlerine komisyonlarda (ve
Genel Kurulda) eklemeler yapılmasının, Anayasanın 88’inci maddesi-
ne aykırılık gerekçesiyle “esas” denetimine tabi tutulabileceğinin ka-
bulü gerekmektedir.
d) Bir başka Denetim Olanağı: “Eylemli İçtüzük Değişikliği”
Yasama sürecinde ortaya çıkan pek çok “içtüzüğe aykırılık” ha-
linin, Anayasa’nın 148 inci maddesi öne sürülerek biçim yönünden
yargı denetimi dışında bırakılması; Anayasa Mahkemesi’nin, özellikle
1990’dan 2008’e kadar, yaklaşık 18 yıl boyunca benimsediği “Eylemli
İçtüzük Değişikliği” kavramı kullanılarak önlenebilir mi? Sorusuna,
bu bölümde yanıt aranacaktır.
Bu konuyu irdelemeye şöyle bir soruyla başlayalım: Meclis Uz-
manlık Komisyonunun, Başkanlıkça kendisine gönderilen tasarı met-
nine yeni eklemeler yapmasının, İçtüzüğün 35’inci maddesine aykırı
olduğuna kuşku yoktur. (Genel Kurulda benzer eklemeler yapılması
da 87’nci maddeye aykırıdır.) Peki, ya Meclis usulüne uygun bir içtü-
zük değişikliği gerçekleştirerek, komisyonun (ve Genel Kurulun) böy-
le eklemeler yapabilmesine olanak sağlamış olsaydı?
O zaman, yapılan bu içtüzük değişikliği, şekil ve esas bakımla-
rından Anayasa Mahkemesince denetlenebilecekti. (Anayasa md.148)
Peki, içtüzüğün yazılı olan kuraldan farklı uygulanması (ki olayı-
mızda böyle olmuştur) ya da konuyu düzenleyen herhangi bir içtüzük
kuralı yokken Meclisin bir fiili uygulama ile kural boşluğunu doldur-
ması hallerinde ne olacaktır?