

TBB Dergisi 2015 (117)
Hıfzı DEVECİ
83
Yine, 148’nci madde “Şekil bakımından denetlemeyi isteyebilecekler”
den söz ederken, 150’nci madde “İptal davası açabilecekler” den söz
etmektedir.
150’nci maddenin, 148 inci maddeden ayrık bir durumu düzenle-
miş olduğuna ilişkin tezleri kuvvetlendiren bir başka husus da her iki
maddedeki “iptal davası başvurusu yapabilecekler” listesindeki fark-
lılıktır.
148’inci madde şekil ve esas bakımından denetlemenin ancak;
Cumhurbaşkanı ve TBMM üye tamsayısının 1/5’i tarafından istenebi-
leceğini söylerken; 150’nci maddede ise şekil ve esas bakımından iptal
davası açma hakkının; Cumhurbaşkanına, iktidar ve ana muhalefet
partilerinin meclis gruplarına, TBMM üye tamsayısının 1/5’ine veril-
diği görülmektedir. Başka bir deyişle, 150’nci maddede, iktidar ve ana
muhalefet meclis grupları da “dava açabilecekler” arasında sayılmıştır.
Görüldüğü gibi, yalnız biçim yönünden dava açabilecekler (de-
netim isteyebilecekler) arasında sayılmayan iktidar ve ana muhalefet
parti meclis grupları biçim ve özün birlikte dava edilebildiği durumda
yetkilidirler. Üstelik çoğu zaman bu parti grupları; milletvekillerinin
1/5’inden daha kalabalıktırlar. Böylece, 148’inci maddedeki deneti-
min daha dar kapsamlı ve hızlı olmasının öngörüldüğü, buna karşın
150’nci maddede anlatılan davanın geniş kapsamlı gerçek bir dava ol-
duğu anlaşmaktadır.
İki maddedeki bu farklı yaklaşımın nedeni, kanaatimizce; biraz
yukarıda da değinmiş olduğumuz gibi, Anayasa Taslak Metninin Mil-
li Güvenlik Konseyi’nde değiştirilmesi ve “ön denetimin” metinden çı-
karılarak şimdiki “şekil denetiminin” metne dahil edilmesi olmalıdır.
Anayasa Taslak Metninin 148’inci maddesinde “öndenetim” yer
aldığı ve bundan başka bir şekil denetimine yer verilmediği durum-
da, 150’nci madde ile arasında hiçbir çelişki yoktur. 148’inci maddede
“öndenetim” kurallaştırılmıştır; 150’nci maddede ise öndenetimden
sonraki aşamalarda şekil ve esas bozukluklarına ilişkin dava süreci
kurallaştırılmıştır. Fakat Milli Güvenlik Konseyi tarafından “öndene-
tim” metinden çıkarılıp “şekil denetimine ilişkin sınırlı bir kural (son
oylamanın öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı) metne eklen-
diğinde, 148’inci ve 150’inci maddeler arasında bugünkü ikili durum
ortaya çıkmış olmaktadır.