Background Image
Previous Page  159 / 421 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 159 / 421 Next Page
Page Background

Türk ve Alman Hukuku’nda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

158

C. DİĞER KOŞULLAR

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için

CMK’da düzenlenen iki koşul daha bulunmaktadır. Bunlar

; “suçun

işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan

önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi”

ve Kanun’a

daha sonra eklenen

‘‘Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını ka-

bul etmeme halinin bulunmaması”

dır.

124

Alman Ceza Mevzuatı incelendiğinde ise hükmün açıklanması-

nın geri bırakılması kararı verilirken sanığın muvafakatinin aranma-

dığını (StGB m.59), ancak kamu davasının açılmasının ertelenmesine

karar verilirken şüphelinin kabulünün gerektiğini görmekteyiz. (StPO

m.153a)

StPO’da düzenlenen kamu davasının açılması ertelenmesi kuru-

mu incelendiğinde; sanığın, eylemi nedeniyle verdiği zararı tazmin et-

mesi, kâr amacı gütmeyen bir kuruma veya hazineye irat kaydetmek

üzere belirlenecek bir meblağın ödenmesi, kamuya yararlı bir hizme-

tin yerine getirilmesi gibi bazı yükümlülükleri yerine getirmesi gerek-

mekte, yerine getirdiği takdirde ceza muhakemesi sürecine son veril-

mektedir.

125

Burada şüphelinin kabulü koşulunun düzenlenmesindeki

gerekçe, şüpheliye tevdi edilen yükümlülüğü/yükümlülükleri yerine

getirmeyi kabul edip etmemesi hususunun tespit edilmesi gerekti-

ğidir.

126

Şüpheliye yükümlülükleri kabul edip etmediği sorulmakta,

soruşturmanın seyri, şüphelinin ve yetkili mahkemenin kabulüyle/

kabul etmemesiyle şekillenmektedir.

Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın

giderilmesi ise, StGB’de yukarıda belirtildiği gibi (CMK’dan farklı ola-

124

22 Temmuz 2010 tarihli ve 6008 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı

Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 7’inci maddesiyle eklenmiştir.

125

StPO içtihatlarında (m.153a) zararın tam olarak tespit edilememesi durumunda,

zarar tahmini olarak hesaplanmaktadır. Şüphelinin, mağdurun doğrudan zarar-

ları yanında, dolaylı zararlarını da tazmin etmesi gerekmektedir. Zarar, sigorta

şirketi tarafından karşılanmışsa, ortada bir zarar bulunmadığından ve mükerrer

ödeme söz konusu olacağından zararın sanık tarafından karşılanması söz konusu

değildir. Bkz.Gossner/Cierniak, s.697.

126

Gossner/Cierniak, s.695-696. Şüphelinin yükümlülükleri kabul etmesi, suçu

ikrar etttiği anlamına gelmemektedir ve ileride sanığın aleyhine delil olarak

gösterilemez. (Düsseldorf StV 08, 123).