

TBB Dergisi 2015 (118)
Ali Tanju SARIGÜL
159
rak) koşul olarak düzenlenmemiştir. Ancak “
failin fiilden sonraki davra-
nışları”
kapsamında,
“cezaya hükmolunmaksızın da failin gelecekte bir başka
suç işlemeyeceği kanaatine ulaşılması”
koşulunun değerlendirilmesinde
göz önüne alınmaktadır. Ancak StGB’nin 59a maddesindeki düzenle-
me uyarınca; mahkeme adli tevbihte bulunulan sanığa, denetimli ser-
bestlik tedbiri olarak bazı yükümlülükler yükleyebilmekte, talimatlar
verebilmektedir. Bu kapsamda suçtan zarar gören kişiyle uzlaşma sağ-
lama veya
“ fiilin neden olduğu zararı gidermek üzere caba gösterme”
yü-
kümlülüğü yüklenebilmektedir.
Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmeme
halinin bulunmaması koşulu ise; suçsuzluk karinesi, mahkemeye baş-
vuru hakkı ve adil yargılanma hakkı gibi Ceza Muhakemesi Hukuku
ilkeleriyle doğrudan ilgisi nedeniyle ayrı bir makale konusu olacak
kadar kapsamlı, sorulduğu evre itibariyle aynı zamanda da tartışmalı
bir konusudur.
127
Buna ek olarak; hükmün açıklanmasının geri bırakıl-
masının sonuçları ve kanun yolları ile birlikte incelenmesi gerektiğini
değerlendirdiğimizden, kapsamın genişliği nedeniyle burada incelen-
mesi mümkün olmamıştır.
V. SONUÇ
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun Türk Hu-
kukundaki uygulamasını Alman Hukuku ile karşılaştırdığımızda, en
dikkate değer husus uygulama kapsamının belirgin bir şekilde geniş-
liğidir. Ertelemenin özel bir şekli ve cezanın kişiselleştirilmesi araçla-
rından biri olarak nitelendirilebilecek bu kurumun uygulanma koşul-
larının doğru yorumlanması, bu nedenle daha bir önem kazanmıştır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulan-
masında, failin kişilik özelliklerinin, cezanın kişi üzerindeki beklenen
etkileri de göz önüne alınmak suretiyle tespiti, kişiselleştirmenin ol-
mazsa olmazıdır.
Failin kişiliği modern ceza hukukunun insanileştirici özelliğini
oluşturur ve fiil failin kişiliğinin bir yansımasıdır. Bu nedenle ceza
yaptırım sisteminin, failin kişilik özelliklerine göre ödetici, tedavi edi-
127
Bkz. Taner, s.293 vd; Krş. Baştürk, s.221.