Background Image
Previous Page  193 / 421 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 193 / 421 Next Page
Page Background

Ulusal ve Uluslararası Yasal Düzenlemeler ile Basın Etik İlkeleri Işığında “Yalan Haber Neşri”

192

ve başka kaynaklarca doğrulatılan verilerle haberlerin hazırlanması,

bunun mümkün olmadığı hallerde editör ve bazı hallerde de hukuk

danışmalarına başvurulması gerektiği belirtilmektedir.

Yalan haberin yayımlanmayıp doğru habercilik anlamında etik

ilkelerin ifade ediliş tarzları bakımından önce çıkan ülkeler; Litvanya,

Finlandiya ve Polonya olup ilgili cümleler aşağıda aynen alınmıştır:

Litvanya Gazetecilerinin Etik Kurallarında “

Haber, doğrulanabilir

ve delillendirilebilir doğrular üzerinde kurulmuş bilgiye haiz olduğu takdirde

haberdir.”

şeklinde olup haberlerin; ancak somut deliller olduğu zaman

yayımlanması gerektiği sonucuna götürecek bir maddedir.

Finlandiya’nın “Doğru Gazeteciliğin Ana Hatları” adlı etik kural-

ları arasındaki

“Doğru gazetecilik, aynı zamanda bir gazetecinin konusuyla

ilgili olan önemli kanunları, yönetmelikleri, uluslararası anlaşmaları ve ka-

rarnameleri iyi şekilde bilmesini gerektirir.”

şeklinde olup bu madde aynı

zamanda, gazetecilerin yalan haber neşrinin bir sebebinin de iç hu-

kukun ve ülkenin taraf olduğu uluslararası anlaşmaların bilinmemesi

olduğunu ifade etmektedir.

Polonya “Ahlak İlkeleri başlıklı etik ilkelerinde ise,

“Herhangi bir

neden, baskı ya da esin sebebiyle yanlış ya da doğrulanmamış bilginin veril-

mesi hakkı yoktur.”

şeklinde olup konuyu “hak” kavramı çerçevesinde

değerlendirmiştir. Ayrıca, aynı ilkeler içinde, ilkelerin ihlali halinde,

Yetkili Gazeteciler Mahkemesi tarafından ceza verilmesinden de bah-

setmektedir.

Etik ilkelerin, yargıda kullanılması ABD’deki bir davada da söz

konusu olmuştur. Şöyle ki, 1997 yılında FOX TV’de çalışan iki muhabir,

yöneticilerinin, süt ürünlerinde kullanılan RBG hormonuna ilişkin

haberinde, RGB hormonu üreticisi Monsanto’nun yalan bilgiler içeren

ifadelerinin kullanılması isteğini, halk sağlığını tehlikeye atacak nite-

likte yalan haber olması sebebiyle kabul etmemesi üzerine işten atıl-

ması neticesinde açılan davada yerel mahkeme, gazetecilerin, yalan

haber yapmalarını engelleyecek bir kanunun olmaması sebebiyle FOX

TV’nin savunmasına itibar ederek karar vermişse de temyiz netice-

sinde üst mahkemece verilen 2003 tarihli karar gereği yerel mahkeme

kararı bozulmuştur ve bozma kararının gerekçesi, gazetecilerin yalan

haber yapmamasını yasaklayan ayrı bir kanuni düzenlemeye gerek ol-