Background Image
Previous Page  225 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 225 / 617 Next Page
Page Background

Türkiye’de Çevre Vergileri mi Çevre Vergisi mi?

224

SONUÇ

Su ihtiyacını belediyece tesis edilmiş su şebekesinden karşılayan

konutlar bakımından su tüketimini ve atık su üretimini azaltıcı etki-

leri bulunan, aynı zamanda atık üretici birimlerin su ve toprak kirlili-

ği maliyetlerine katılmasını temin eden, böylece bahse konu çevresel

zararlar yönünden önleme ve kirleten öder ilkelerini kısmen de olsa

hayata geçiren bir vergi olan Çevre Temizlik Vergisinin Ülkemizin tek

çevre vergisi olduğu ortadadır. Bu vergi türü, matrahının atık üretici

birimleri temsil eden binalar üzerinden belirlenmesi ve çevresel mo-

tivasyonla konulması gibi yönleriyle Avrupa Komisyonu ve OECD’nin

çevre vergilerine ilişkin tanımlarındaki unsurları da ihtiva etmektedir.

Öte yandan, Motorlu Taşıtlar ve Özel Tüketim Vergileri ile çevre-

sel açıdan bu vergilerle benzer etkileri bulunduğu yadsınamayacak

olan Katma Değer Vergisinin de, mali amaçla ihdas edilmekle birlikte

çevreye yararları bulunan veyahut da tali olarak çevresel amaçlar için

kullanılabilmesi mümkün olan ulusal vergiler olduğu tespit edilmiştir.

Bu çerçevede, konusunu sadece çevresel negatif dışsallıklara sebe-

biyet veren motorlu araçların teşkil ettiği Motorlu Taşıtlar Vergisinin,

Avrupa Birliği ve OECD ülkelerindekine benzer reformlarla Ülkemiz-

de de çevre vergisi haline getirilebilmesi mümkündür. Lakin üzerine

konuldukları mal ve hizmetler bakımından genellik arz eden Katma

Değer Vergisi ile çok geniş bir yelpazede çeşitli ve farklı ürünler üze-

rinden ayrıca alınan Özel TüketimVergisinin birer çevre vergisi haline

getirilemeyeceği görülmektedir. Buna karşın, üzerinden Özel Tüketim

Vergisi ve Katma Değer Vergisi alınan çevreye zararlı bazı ürünlerin,

ayrıca ihdas edilecek bir vergi kapsamında vergilendirilmesi suretiyle

yeni bir çevre vergisi ihdası da olasılık dâhilindedir. Karbon emisyo-

nuna ve hava kirliliğine sebebiyet veren petrol ve petrol ürünleri ile

diğer madeni yağlar üzerinden alınmasını önerebileceğimiz böyle bir

verginin, verginin konusunu teşkil eden ürünlerin içerdikleri karbon

miktarları ile doğru orantılı olarak kademelendirilmiş bir tarife uya-

rınca tarh ve tahsil edilmesi halinde karbon vergisi mahiyeti arz ede-

ceği söylenebilir. Bu durumda, bahse konu ürünler üzerinden alınan

Özel Tüketim ve Katma Değer Vergilerinin kaldırılıp kaldırılmaması

veya oranlarının azaltılıp azaltılmaması politik bir tercih olarak gün-

deme gelecektir.