Background Image
Previous Page  274 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 274 / 617 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (119)

Dilek KARADEMİR

273

“Dava, davalı hâkimin, davacının kişilik haklarına zarar veren sözleri ne-

deniyle manevi tazminat isteğine ilişkindir. … Davacı, davalı hâkimin dava

dışı bir kişi ile yapmış olduğu ve bir ceza davasına delil olarak sunulan telefon

görüşmesinde kendisi hakkında kullandığı sözlerin kişilik haklarına zarar ver-

diği iddiasına dayanmaktadır. Görüldüğü gibi davalı hâkimin dava konusu

edilen eylemi, hâkimlerin, hâkimlik

görevi ile ilgili gibi yargısal çalışmala-

rı nedeniyle vermiş oldukları kararlarla da ilgili değildir. Bu durumda

eldeki dava HUMK m.573 kapsamında değerlendirilemez.

Dava, 818

sayılı Borçlar Kanunu’nun 41. maddesine göre davalının haksız eylemine da-

yalı açılmış olduğundan genel hükümlere göre incelenmelidir. …”

113

Yürürlükten kaldırılan HSK m.93/A ise

“Hâkim ve savcıların bir so-

ruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri

faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle: b) Kişisel kusur, haksız fiil

veya diğer sorumluluk sebeplerine dayanılarak da olsa hâkim veya savcı aley-

hine tazminat davası açılamaz.”

hükmünü içermekteydi.

Bu hüküm adeta hâkimin davada mutlak olarak davalı şekilde yer

almasını özel yasa ile engellediği ve “hâkime her ne sebeple olursa ol-

sun devletten başka kimse dava açamaz” şekline dönüştürüldüğü için

eleştirilmiş

114

ve bu engellemenin sadece görev sebebiyle ortaya çıkan

davalar açısından olması gerektiği belirtilmişti.

115

Ayrıca, maddede yer

alan “diğer sorumluluk sebepleri” ibaresinin “ucu bucağı belli olma-

yan” bir ifade olduğu görüşü ileri sürülmüştü.

116

Hükmün yürürlükte olduğu bir dönemde verilen bir HGK kararı-

na karşı yazılan karşı oy yazısında da

“2802 sayılı Kanunun 93/A madde-

sinin b bendindeki “kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk sebeplerine

dayanılarak da olsa hâkim veya savcı aleyhine tazminat davası açılamayaca-

ğına” ilişkin hükümde yer alan “kişisel kusur ve haksız fiilin”, aynı maddenin

birinci fıkrasından bağımsız ele alınamayacağı, buradaki kişisel kusurun, yar-

gılama faaliyeti içindeki ve onunla bağlantılı kişisel kusur ve haksız fiil oldu-

ğu açık ve tartışmasızdır. Bu hükümden yola çıkılarak, yargılama faaliyetiyle

ilgisi olmayan kişisel kusur ve haksız fiilden dolayı da birinci derecede Devle-

tin sorumluluğuna gidileceği sonucuna ulaşmak hukuka aykırı olur. Şu halde,

yasal düzenlemeye göre, Devletin birinci derecede sorumluluğu, hâkimin yar-

113

4. HD, 3.10.2005, 11019/10106 (Ejder Yılmaz, age., s.491).

114

Abdurrahim Karslı, age., s.211; Bilge Umar, age., s.183.

115

Abdurrahim Karslı, age., s.211.

116

Ender Dedeağaç, agm., s.61.