

TBB Dergisi 2015 (120)
Fatih DEMİRCAN
147
unsur olduğu sonucu çıkmaktadır. Pozitif hukuk temelinden yoksun
olan bu görüş hakkında daha fazla tartışmaya gerek yoktur.
V. 9) Hukukun üstünlüğünü koruyacak tek mahkeme, Anayasa
Mahkemesi değildir. Bu gerekçeyle hareket eden diğer bütün mahke-
melerinde yürürlüğü durdurma kararı vermesi gerekir ki bu sadece
Anayasamıza değil hukukun genel teorisine de aykırı olur.
V. 10) Anayasa Mahkemesi’ne başvurmakla sağlanmak istenen
sonuç elbette ki Anayasa’ya aykırı normun bir an önce uygulamala-
rının durmasıdır ama bir normun Anayasa’ya aykırı olduğuna iddia
sahibi karar vermeyecek, bunu Anayasa Mahkemesi tespit edecektir.
Dolayısıyla burada amaç ile araç aynı doğrultuda değildir. Başka bir
deyişle amaç Anayasay’a aykırı normun en kısa sürede yürürlükten
kaldırılmasıyken araç yani bunu amaçlayan iddia sahibi mercilerdir.
Hiç şüphesiz Anayasa’ya açıkça aykırı bir normun yürürlükte kalma-
sı hukuk devleti ilkesine aykırıdır ama bunu tespit edecek olan iddia
mercii değil Anayasa Mahkemesi’dir. Dolayısıyla bu durum Anayasa
Mahkemesi’ne yürürlüğü durdurma yetkisi vermez. Burada yapılması
gereken, iş yükü fazla olsa bile Anayasa Mahkemesi’nin daha hızlı ve
doğru inceleme yapmasıdır.
VI. GÖRÜŞLERİM
6.1.1982 tarih ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun
27/2. maddesine göre, idare hukukunda yürütmenin durdurulma-
sı kararı verilebilmesi için “uygulanması halinde telafisi güç veya
imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı
olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi” koşulu aranmaktadır. Buna
mukabil herhangi bir mahkeme, 1982 Anayasası’nın 152/1. maddesine
göre, davayı geri bırakabilir. Bunun anlamı; Anayasa Mahkemesi’nin
ilgili konudaki kararı beş ay içinde gelinceye kadar, sadece o dava için
ve sadece tarafları bağlayıcı yargılamayı ve yürütmeyi durdurma ka-
rarı verebilmesidir.
İdare hukukunda yürütmeyi durdurma kararı verebilmenin şart-
ları kümülatiftir; söz konusu şartların beraber gerçekleşmesi gerekir.
İdare hukukunda, idam cezalarının infazı kararları incelenemeyeceği-
ne göre sonradan telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkması